Kızıltepe’de on gün içinde ikinci intihar vakası yaşandı. Şubat 2012 de iki, Nisan 2012 de iki, biri kadın, üçü erkek olmak üzere, dört intihar vakası yaşandı. Dünya’nın, Türkiye’nin ve tabiî ki Kızıltepe’nin gerçeği olan intihar vakalarını önlemek için toplum olarak, önlemler almamız gerekiyor.

   Gençlik döneminin psikolojisi intihar eylemi için önemli risk oluşturmaktadır. Gençlik dönemi hızlı büyüme çağıdır. Gencin duyguları aklının önünde gider. Heyecanlı, riski seven, cesaretli, macera heveslisi, tatlı hayaller, ilk sevgililer bu dönemin özellikleridir. Kolayca hayal kırıklıkları yaşanır.

     Böyle duygusal fırtına içerisinde genç, duygusal desteğe ve ahlaki norm’a sahipse, dönemi kazanımla aşabilecektir. Ahlaki norm ve duygusal desteği birinci derecede verecek, ailedir.                          Depresyon günümüzde çok sık adı duyulan bir hastalık olmasına rağmen, maalesef insanlar depresyonun çoğu belirtisini teknolojik gelişmelerin, bireyselleşmenin, gündelik hayat koşturmasının sonucu olarak görmekte ve normal olarak algılamaktadır. Depresyonu fark edemedikleri için, bir ruh sağlığı uzmanına başvurma gereği görmemektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı depresyon; sıklıkla tedavi edilememektedir ve kronik hale gelmektedir. Depresyondaki kişi kendini, dünyayı ve geleceği olumsuz görmektedir. Gelecekten olumsuz beklentiler olarak tanımlayabileceğimiz umutsuzluk, umutsuz ve çözümsüz konumuna girer. Bu boyutta psikolojik destek almazsa, kişi düşüncelerin ardından plan ve tasarılar yapar, bu plan ve tasarıların ardından genellikle intihar girişimleri gelir.

   Depresyon dışında özellikle; alkol-ilaç kötüye kullanımının bulunması,  insanın süregelen yaşamını değiştiren olaylar, önemli dönüm noktaları, zorlayıcı yaşam koşulları insanı ve olaya katılanları etkileyen nedenlerdendir. Düş kırıklığı, bir statü kaybı, boşanma, bir başarısızlık, bir trafik kazası, ağır bir hastalığa yakalanma, sevilen birini kaybetme gibi deneyimler bütün insanları şiddetle etkileyen olaylardır. Bireyler bu zor dönemleri kendi kendilerine atlatabildikleri gibi zorlanabilirler ve ruhsal sağlıkları tehlikeye girebilir. O güne dek başarılı oldukları çözüm yolları uyum becerileri ile olayın içinden çıkamayabilirler. Bir zorlanma dönemidir. İçinden çıkılamayan bir güçlük anıdır. Yakın zamanda gerçek ya da sembolik anlam taşıyan kayıplar olması, bedensel sağlığın bozulmuş olması, , işsizlik, gelecek kaygısının olması, tartışma, ya da kavga, terk edilme, okul başarısızlığı ya da sınav, işten çıkarılma, şiddete uğrama gibi sayılabilir.

   İntiharlar ve intihar girişimleri; bireyi, ailesini, sosyal çevresini ve dolayısıyla toplumu sarsan etki ve sonuçlara yol açan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Yoğun stres altındaki insanların kendilerine, mevcut duruma, geleceklerine ait akılcı, sağlıklı değerlendirme yapamayacakları açıktır. Bu kişiler sorunlarının ağırlığı altında kendilerini çıkışı olmayan bir tünelde hissetmekte ve intiharı çıkış için tek yol olarak görme eğilimindedirler. Çünkü problemlerinden, acılarından ve şanssızlığından başka bir türlü kurtulamayacağını düşünmektedir. Oysa pek çok yolu vardır.

İntihar davranışının önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınıp, ülke genelinde intiharı önleme çalışmalarının yaygınlaştırılması önem taşımaktadır. Eğitime önem verilmeli, mutlaka çocuklarımız ciddi bir eğitimden geçmelidir. Eğitim ailede başladığından, annelerimize çok büyük görevler düşmektedir. Çocuk dünyaya geldikten sonra okul çağına kadar zamanının büyük bir bölümünü doğa kanunları gereği annesiyle geçirir. Annelerimizi çok iyi eğitmeliyiz. Evde, sokakta, okulda şiddet gören çocuk kendine olan öz güvenini yitirir. Çocuklarımızı şiddetten koruyup, şiddetin kötü bir davranış biçimi olduğunu kavratmalıyız. Şiddet anlık bir çözüm iken, çocuğun dünyasında gelecekte telafisi mümkün olmayan çok ciddi tahribatlar yapar. Çocuklarımızı küçük yaştan itibaren sevgiyle büyütmeli ve kendine olan öz güvenini kazandırmalıyız. Aşırı ilgi ve sevgi, çocuğun her dediğini yerine getirmek, en büyük yanlışlardandır. Çocuk sayısı, ailenin bakacağı çocuk sayısından çok olmamalıdır. Feodal yapının gereği erkek çocuklarımız fazlasıyla şımartılmakta, kız çocuklarımız ise pasifsize edilmektedir. Biz anne ve babalar her çocuğumuza aynı önemi verip, sadece insan olduklarının bilincinde olmalıyız.

   Dini kuralları çocuklarımıza mutlaka öğretmeliyiz Toplumların manevi sağlıkların en etkili reçetelerden biri dini anlamak, yaşamak ve yaşatmak olmalıdır. Dinimizi bilerek, anlayarak yaşarsak sorunların çoğu çözülmüş olur. Dinimizde insanların kendi veya başkasının hayatına kastetmesi yasaklanmıştır.

Ateşli silah edinme yollarının kontrol altında tutulması, eczaneden ilaç alımında sınırlama ve düzenlemeler getirilmesi gerekmektedir. Çünkü birey en kolay ulaşabildiği yöntemle intihara kalkışır. Çocuklar ve gençler için kendine güven ve başa çıkma becerilerini arttırmaya yönelik okul programları hazırlanmalıdır.

 Ayrıca intiharı önleme çalışmaları kapsamında yazılı ve görsel medya işbirliği önem taşımaktadır.

 Bütün bu çalışmaların tek tek bazı kurum ve kişilerce yürütülmesi yeterli değildir. Olaya geniş ve toplumsal bir açıdan bakılması gereklidir. Uygulamalar sosyal kurumlar, dini kurumlar olarak, aile, okul, işyeri ve ilgili kuruluşlar düzeyinde planlı bir şekilde yürütülmelidir.

KIZILTEPE SİVİL TOPLUM   KURULUŞLARI   PLATFORMU