İNSANLIĞIN AÇLIKLA İMTİHANI

Çoğu zaman şikayetçi olup, yemeyip çöpe atığımız tonlarca yemeğin aslında çok insanın açlıktan kurtarabileceğini düşündünüz mü? Elbette cevabı “hayır” olacak.Hem de yüksek sesle “hayır” yeni doğmuş, daha gelişme çağındaki, Somalili, Afrikalı çocukların gözlerindeki masumane ve insanın yüreğini parçalayıcı bakışlarını görmezlikten görmek insafsızlıktır.Her bakışlarında bir sitem, bir isyan ve merhamet bekleyen kareler var.Gözlerinin verdiği mesajı “Ben açım.Hani kardeştik.Biz açken sizler tok olarak nasıl rahat edebiliyorsunuz” şeklinde okuyabiliriz.

İNSANLIĞIN AÇLIKLA İMTİHANI
İNSANLIĞIN AÇLIKLA İMTİHANI
 
 
Çoğu zaman şikayetçi olup, yemeyip çöpe atığımız tonlarca yemeğin aslında çok insanın açlıktan kurtarabileceğini düşündünüz mü? Elbette cevabı “hayır” olacak.Hem de yüksek sesle “hayır” yeni doğmuş, daha gelişme çağındaki, Somalili, Afrikalı çocukların gözlerindeki masumane ve insanın yüreğini parçalayıcı bakışlarını görmezlikten görmek insafsızlıktır.Her bakışlarında bir sitem, bir isyan ve merhamet bekleyen kareler var.Gözlerinin verdiği mesajı “Ben açım.Hani kardeştik.Biz açken sizler tok olarak nasıl rahat edebiliyorsunuz” şeklinde okuyabiliriz.
Fırsattan istifade edip, çocukları köle olarak kullanan, istismar eden, organların pazarlayan, kendi emelleri doğrultusunda kullanan insanların varlığı, ne kadar insanlıktan çıktığımızın fotoğrafı olsa gerek.
Elinizi vicdanınıza koyun, Afrika coğrafyasında açlık çeken insanlar açlıktan ölürken, insanların acziyet gösterip, seyirci kalınması vicdana, merhamete ve insafa sığar mı? Dört büyük kitapta biri açken diğerinin tok yaşaması diye bir kaide var mı? İnsanca düşünelim, insan onuruna layık davranalım, insaf edelim.Yediğimizin bir çeyreğini bu insanlara göndererek hayatta bağlayabiliriz.
BM tarafından yapılan araştırmalarda dünyadaki her 5 kişiden biri yoksul veya açlık sınırında yaşıyor.Yoksulluğun ve açlığın en çok yaşandığı coğrafyaya baktığımızda hep Müslümanları görmekteyiz.Sormak lazım.Niye İslam coğrafyasında hep savaş senaryoları, emperyalist emeller, çıkar çatışmaları ve insanları daha da yoksullaştırma politikaları uygulanıyor.İslam Devletlerinin aklı selim ve zenginlik içinde yüzen yöneticilerinin bunların sebebini elbette biliyordur.Ama kimsenin bu manzaradan şikayet ve isyan etme lüksüne kaçmadığını görmekteyiz.”Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” misali gibi.”Ben aç değilim.Açıkta değilim.Ben ölmeyeyim de kime ne oluyorsa olsun.” Zihniyetinin kamu oyuna nasıl bir izahat verebilir acaba.
Açlıkla, yoksullukla boğuşan Afrikalı insanların, bunun yanında terör ve anarşiden de nasiplerini almaktadırlar.
Bu sorunun en büyük çözümü, dinimizin de buyurduğu zekatın evrensel boyutta yayılmasıdır.Bu sayede insanlar yardım, birlik, beraberlik, sevgi, şefkat ve saygıyla birbirlerine bağlanırlar.Topluma bunlar tesis edildiği zaman huzur ve barış sağlanılır.Dünya malının sadece bize verilmiş bir nimet olmadığını, zenginin fakirin halini gözetip yardımlaşması olması gereken dünyanın en güzel manzarası olsa gerek.Sadece dünya malına sarılmayalım.Bir tarafta aç olan kardeşlerimize de el uzatıp, kucak açalım.  

Güncelleme Tarihi: 04 Aralık 2012, 14:16
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER