banner113

Belediye Başkanı Ferhan Türk,15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Türk,”Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç; kendi yasaları içerisinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık; ulusu birleştiren, koruyan ve ulusun ortak bir malıdır. Bin yıllar boyunca gelişerek meydana gelmiş bir sosyal kurum; seslerden örülmüş bir ağ; temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar sistemidir.

 Belediye Başkanı Ferhan Türk,15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.
“Dil her şeyden önce sosyal ve ulusal bir varlıktır”
Dil her şeyden önce sosyal ve ulusal bir varlıktır. Fertlerin üstünde, bir milleti ilgilendirir. Bütün bir ulusun duygu ve düşünce hazinesini teşkil eder. Bir ulusu ayakta tutan, fertleri birbirine bağlayan, sosyal hayatı düzenleyen ve devam ettiren, ulusal benliği besleyen bir unsur olarak dilin oynadığı rol çok büyüktür. Bağımsızlığın temeli, uluslaşma duygusunun en kuvvetli kaynağı dildir.
“Yasaklanan dil yasaklanan toplum anlamına gelmektedir”
Psikologların yaptıkları araştırmalar sonucunda kişiliğin gelişiminde zekânın ortaya çıkmasında anadilin önemi özellikle vurgulanmıştır. Bu temelde; yasaklanan dil yasaklanan toplum anlamına gelmektedir. Kürt halkı, zengin dil ve kültürü ile kendisini bugünlere getirdi. Dilini elde eden toplum, yaşamın gücüne kavuşmuş demektir.15 Mayıs 1932 yılında Celadet Ali Bedirxan bütün engelleme ve zorluklara rağmen 31 Altın harfle taçlandırdığı Kurdî alfabesini Latin harflerle oluşturdu. Celadet Ali Bedirxan oluşturduğu alfabe ile "Kürt dili yoktur, Kürt dili yazım dili olamaz" diyenlere güçlü bir yanıt verdi.
“Anadili yasaklamak cezaların en ağırıdır”
Bir dilin özgürlüğü ancak o dilin anayasal-yasal-hukuki bir statüye kavuşturulması, günlük yaşamdan eğitime, iletişim-yayıncılıktan örgütlenme ve siyasete kadar her alanda özgür bir biçimde kullanılmasının önündeki bütün engellerin kaldırılması ile sağlanabilir. Aksi takdirde bu imkânlardan yoksun bir dil ağır baskı ve asimilasyon koşullarında varlığını sürdüremez. Ve şu da unutulmamalıdır ki, anadili yasaklamak cezaların en ağırıdır. Bir anadilin yok sayılması, kullanımının engellenmesi, yasaklanması aynı zamanda o toplumun inkâr edilmesi anlamına gelmektedir.
"Anadilimiz onurumuzdur, dilsiz yaşam olmaz" Bu tekçi-yasakçı zihniyetin artık çağımız dünyasında bir yeri yoktur. Halkımız, bu inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı bugüne kadar boyun eğmedi, teslim olmadı, bundan sonra da boyun eğmeyecek, teslim olmayacaktır. "Anadilimiz onurumuzdur, dilsiz yaşam olmaz" diyen ve bu uğurda yıllarca onurlu bir mücadele yürüten halkımız, anadiline ve kültürüne sahip çıkmaya, Kürtçe'nin özgürlüğü için demokratik mücadelesini yükseltmeye devam edecektir.
“Dilimizin bugünlere gelmesinde annelerimizin rolü büyüktür”
Kürtlerin yaptığı mücadeleyle birlikte, yasak ortadan kaldırıldı. Kadın, erkek, genç yaşlı Kürtlerin bir bütünü yasaklanan duygularını kendi anadilleriyle dillendirmenin sevincini yaşadılar. Anadili için 68 gün açlık grevinde bedenlerini ölüme yatıran yüzlerce tutukluya teşekkürlerimi belirtiyor, başarılarından dolayı kutluyorum. Aynı zamanda Sayın Abdullah Öcalan’ın Newroz’da verdiği mesajı “Demokratik Çözüm Süreci” barışın ilk ayağı olarak değerlendiriyoruz. Dilimizin bugünlere kadar gelmesi ve gelişmesinde annelerimizin rolü büyüktür. Bundan dolayı annelerimizin önünde saygı ile eğiliyorum bu vesileyle bütün Kürtlerin Kürt Dil Bayramını kutluyorum”. Dedi.

Güncelleme Tarihi: 15 Mayıs 2013, 10:58
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER