Osmanlı’nın tarihten çekilişinin bu son sahnesi, bir bakıma Türklerin  Ortadoğu’daki misyonu ve tanzim edici idaresinin eseriydi. 24 Mayıs  1916’da İngilizlerden maddi ve manevi destek alan Şerif Hüseyin, Arap  İmparatorluğu vaatleriyle ayaklandı. Irak, Sina ve -kahvesinden değil, türküsünden bildiğimiz- Yemen  cephesinde, düşman kuvvetlerine karşı başarılı bir savunma savaşı veren  Türk Ordusu, beklenmedik bu düşmana karşı hazırlıksız yakalanmıştı....
Çölde  savaş, sadece düşmanla yapılmıyordu. Açlık, iskorpit, çekirge, humma  vs. gibi birçok düşmanla mücadele etmek zorunda kalınıyordu Çok güç  şartlarda Medine’yi müdafaa eden Fahreddin Paşa, emrindeki askerlerin  iaşesini sağlamak için bazı tedbirler aldı, genelgeler yayınladı. İşte  çekirge yemenin faziletleri de o dönemde gündeme gelir.  Fahrettin Paşa  elinde kalan az sayıda kuvvetle hem bu çöl yolunu hem de Medine’yi  müdafaaya devam etti. Fakat hiçbir yerden yardım alamaz durumda olan  halk ve askerler arasında açlık ve hastalık hüküm sürmeye başladı.  Hurmadan başka yiyebilecek hiçbir şey kalmamıştı. Medine açlıkla  boğuşurken birden bire gökyüzünden çekirge yağmaya başladı. Herkes elde  kalan bir avuç tahılın, hurma ağaçlarının mahvolacağını düşünerek  çekirgelere korkuyla bakıyor; “Eyvah Medine şimdi bitti!” diye ah  çekiyordu... 
Fahreddin  Paşa, okuduğu eski kitaplar arasında, Hz. Peygamber döneminde de  Hicaz’da böyle bir çekirge istilasının olduğunu ve Peygamberin çekirge  ile ilgili bir takım hadislerinin bulunduğunu hatırladı. Bu hadisleri  arayıp bulan Fahreddin Paşa, buradan hareketle çekirge yemenin sünnet  olduğuna hükmederek bunu askerlerine aktardı. Akabinde de bu çareyi 7  Haziran tarihli günlük emrinde tebliğ etti. Bu emirde çekirge yemenin  faziletine dair pek önemli bilgiler vardır. Şöyle ki:
Çekirgenin  serçe kuşundan ne farkı var? Yalnız tüyü yok… O da serçe gibi kanatlı  ve uçuyor. Bitki ile besleniyor… Serçe gibi huysuz, serçe gibi asabî…  Yediği şeyleri itina ile seçiyor ve temiz şeyler yiyor… Hicaz, Âsir,  Yemen ve Afrika Arabları’nın başlıca gıdası çekirgedir. Bedevîler  sağlamlık ve zindeliklerini, hafifliklerini yedikleri çekirgelere  borçludurlar. Çekirgeyi develer de büyük bir zevk ile yiyorlar.  “Kunfede” de develeri kâmilen çekirge ile besliyorlar. Müessir ve katî  olan şifa hassaları – dizlerinin bağı çözülenlere, zayıflara, bünyevî  hastalıklara- büyük tesiri vardır....  Devamı Yakında Mardin Time Dergisi'nde...