Ben söyleyeyim de siz inanmayın misafir perverlik ne imiş. Ben burada gördüm. Sizde gelinde buralarda görün saygıyı itibarı hürmeti. Hava çok sıcak dolayısı ile yerlerde halı namına bir şey yok büyük bir odadayız. İlk geldiğimizde bakkal da gördüğüm vantilatörler şimdi bu evin tavanlarında sürekli dönmekte. Bir az hızını arttırsa uçurmazmıydı bizi göklere baktırmazmıydı semadan Mezopotamya ya. Evler taş ev idi. Bu evlerde kullanılan taşlar sıcak ve soğukta daha da sertleşirmiş. Taşların özelliklerinden dolayı yazları serin kışları sıcak olurmuş. Kat tavanının meydana getirilişinde çapraz tonozlar kullanılırmış Tavanlar iki veya dört tonozlu şekilde olur miş. Daha önceleri evler en az iki katlı olurmuş, alt kattan üst kat genellikle günümüzde kullanılmamakla beraber; ahır, alt kiler vb. amaçlarla kullanılmış. Bir yandan tercümanlar aracılığı ile sohbet edilmeye çalışılıyor bir yandan ürkek çekingen kaçamak gözlerle bakışmalar. Sırf rahat ettirmek olduğundan misafir başımızın tacı diye yerde döşekler duvarda sırt yastıkları ikram adeta bir kuş sütü eksik. Allah bin istesinler milyon versinler. Ev içinde nerden bakarsan on on iki çocuk bilmediğimizden komşu çocukları sandık ilkin meğer o evin çocukları imiş. Bir yandan da ev bulmamız gerekiyordu lojman vardı ama ilk önce lojmanda oturulmuyordu. Tüm bunları konuşur iken evin diğer konukları arasında adının sonradan Dünya olduğunu öğrendiğimiz çok konuşkan bir abla evlerinin olduğunu boş olduğunu ama düğünlerinin olacağından evin üzerinde düğün yapılacağından gelen kiracı izin verir mi? vermez mi? diye endişe ettiklerinden babası şuan için kiraya vermiyor muş. Neyse ki evin sahibi yapılan uzun görüşmeler neticesinde tamam dedi. Yani sizin anlayacağınız dünya abla dünyayı ayaklarımıza sermişti. Babamda düğün olsun bizde katılırız halayınızı bilmeyiz ama öğretirsiniz olur biten deyince ikna olayı bitmişti. Hemen eve gidip bakalım dedik. Dik bir yokuştan aşağıya indik ev çok güzeldi iki katlı üst katı kiralıktı. Beş odası vardı ama asıl güzellik yukarı çıkınca görülmeye değerdi. Evin ön avlusu tamamı ile Mezopotamya ya bakıyordu yâda Mezopotamya eve.( şimdi gitsem yine aynı evi bulur muydum bilmem ama şuan burnumun direği sızladı)