banner113

Ölümlerin Karşısında Susmak İnsana Yakışmaz.

En son köşe yazımı 4 Kasım 2015, yani bundan tam dört ay önce 1 Kasım seçimlerinden sonra,  (http://www.mardintime.com/1-kasimda-kredi-tokat-uyari-ve-ders-var-makale,717.html)                                                                                                                                                                 iktidar ve muhalefet partileriyle ilgili gözlem ve düşüncelerimi yazmıştım. Bu yazımdan rahatsız olan bazı siyaset nemacıları, simsarlarıyla birlikte gıyabımda, başta Facebook olmak üzere sosyal medya üzerinden sahte, kod isimlerle hased kokan yorumlarla saldırdılar. Bu olumsuz negatif düşüncelere muhatap olmamak ve polemiğe mahal vermemek, ayrıca başkanı olduğum 61 STK dan müteşekkil Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonumuzun toplumsal alanda halkımızın,demokrasi,barış,dayanışma ve en önemlisi 32 yıldır bölgede akan kanın durması için İnsani katkı sunabilmek amacıyla köşe yazılarıma ara vermiştim.

Federasyonumuzu oluşturan bileşenlerimizin güçlü dayanışması ve insan odaklı çalışmalarımızda halkımızın geleceği adına sivil toplum olarak bu güne kadar hiç bir siyasi parti ve oluşumların ne tarafı, ne de karşı olmadan tarafsızlık ilkesi çerçevesinde yerine getirmekle halkımızın büyük çoğunluğundan manevi destek ve takdir gördük.

Federasyon Başkanı ve yönetim olarak sivil toplum sorumluluk bilinciyle Suruç'ta meydana gelen Katliam yerine gidip, basın açıklaması yaparak Terör örgütü DEAŞ'ı şiddetle kınadık. Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırıyı kınadık. Diyarbakır HDP İl Başkanlığını ve yaralıları hastanede ziyaret edip, basın aracılığıyla kınama açıklaması yaptık. Ceylanpınar’da katledilen ve şiddetin başlamasına neden olan sebeplerden biri olarak gösterilen  iki Polisin evlerinde katledilmesine kınama açıklaması yaptık. Ankara, İstanbul ve ülkenin herhangi bir yerinde meydana gelen her türlü terör saldırılarına tepki gösterdik.  Ankara'ya her gittiğimizde Mecliste temsil edilen Dört partiyi ayırım gözetmeksizin ziyaret ettik. Her zaman tek bir talebimiz olmuştur. Akan kanın durması, Bölgede barış, ülkede barış. Hendekler başta Kürt halkı olmak üzere barışa kardeşliğe zarar verecek uyarısını yaptık. Gelinen nokta ortada, binlerce can kaybı. En son Kızıltepe ilçemizde meydana gelen bombalı araç saldırısında sivillerin ölümü, çocukların yaralanması, yüzlerce işyeri ve konutun zarar görmesi nedeniyle bu olaya da insani tepki gösterdik. Kendini bölgenin ve Ülkenin tek söz sahibi olarak gören bazı elitleri akan kanın durması için demokratik tepki vermeye çağırdık. Şimdi bazı kişiler kasıtlı olarak İnsani girişimlerimizi provokatif söylemlerle farklı yönlere çekiyor...

Bundan sonrada barış, kardeşlik yolunda çalışmalara devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak ülkesidir. Halkımız artık şiddet, kan, ölüm gözyaşı istemiyor. Çözüm sürecinin devam etmesi ve herkesimi kucaklayıcı kişi, hak ve hürriyetlerini gözeten yeni bir anayasanın hazırlanması için şiddet, çatışma ortamın son bulması şart. Bu nedenle zaman zaman barışseverlerin,Demokratların PKK. ye yaptıkları, eylemlere son verin çağrılarını destekliyoruz. PKK. Eylemlere son verdiği an çözüm için Hükümet üzerinde güçlü kamuoyu baskısı oluşacağından, barışın tek yol ve kaçınılmaz olacağı görülecektir. Tamamen insani amaçla yaptığımız açıklamaları bazı art niyetli ve kıskanç kişilerin gıyabımızda nasıl çarptırdıklarını biliyoruz. Yüreğimizdeki insan ve Kürt soydaşlarımıza olan sevgi ve bağlılığımızı ancak vicdan sahibi olanlar bilir. İNSAN OLARAK ÖLÜMLERE KARŞI SESSİZ KALMAYALIM..

YORUM EKLE