Mardin; Direniş Ve O Gece!

Bir yıl önce,  15 Temmuz, gece saat 23.00 ten itibaren, darbe girişimi daha söylenti olarak ve netleşmeden önce, hatta direniş için Sayın Cumhurbaşkanımızın telefonla millete çağrı yapmasından önce  meydanda (AK Parti İl Başkanlığı-İldo önünde) Mardin olarak toplanıp darbe teşebbüsüne karşı bir araya geldik.

Toplananlar büyük bir inanç, samimiyet, heyecan ve kaygı içinde yumruğu sıkılı, “sağına soluna bakmadan, üstüme düşen ne ise yapmaya hazırım ve buradayım” diyerek onurlu bir duruş sergilediler.

Sayın Valimiz (Mustafa Yaman), Ak Parti İl teşkilatımız ve Sivil Toplum Kuruluşlarımız başta olmak üzere basiretli halkımızla beraber burada toplandık.  Kadınlar, erkekler, yaşlılar, çocuklar, Kürtler, Araplar, Türkler, Suriyeliler… ‘den müteşekkil tüm hürriyet âşıkları  alana akın ediyordu.

Hükümet Konağı, Emniyet ve MİT binası başta olmak üzere kurumlarımıza yönelik bir saldırı ihtimaline karşı olağanüstü hassasiyet taşıdık ve bunu sıcağı sıcağına sayın valimizle telefonda paylaştık. Vali bey (ve Özel Kelem Müdürü Cengiz hoca) ile vaziyeti idare etmek ve taşkınlıklara yol açmadan meydanlarda toplanan vatandaşlarımızı hem doğru bilgilendirmek, hem de yüksek motivasyonlarını doğru yönlendirmek için sıkı bir diyalog içinde olduk.

O gece bir tarafta darbeye direniş coşkusu, öbür tarafta da terör eylemleri, intihar saldırıları ve bombalı araç tuzaklarına yönelik tedbir ve hassasiyetler hep bir arada hesaplandı.

Ak Parti binası içinde ve çevresinde insanlardan bir sur ördük… Sloganlar, tekbirler ve salalarla sabahın aydınlığına kadar sesimiz arşı alaya ulaştı.

Zifiri karanlık yerini aydınlığa bıraktı. Dönemin Tugay Komutanı’nın o gece Sayın valimizi arayarak ‘sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildim’ telefonunun hemen ardından gözaltına alınması, askeri kışlaların kapısına polis zırhlı araçları ile bariyer oluşturulması, ardından alay komutanının derdest edilmesi ve FETÖ’nün beşeri ve lojistik kaynaklarına yönelik sür-git operasyonlarla devam etti.

Ardından da  Fuat Yağcı Camiinde cemaatla kıldığımız sabah namazından sonra şükür secdesi ile ayrıldık.. Fuat Yağcı Camii ilk defa sabah namazı ve şükür secdesi için bu kadar heyecen ve samimiyet içinde bir cemaatı ağırlamış oldu. Cami imamı muhterem Hasan Yenigün hocamızın o anlamlı namazda okuduğu kunut duası ve güncel yakarışı cemaati çok duygulandırdı.

O gece bir tarih yazdık millet olarak. Allah hamd olsun ki bu imtihandan alnımızın akıyla hep beraber çıktık.

Son doksan yılda, bu ülkede yapılan belki de en hayırlı etkinlik bu direniş olmuştur. Bu kutlu direniş, dünya mazlumlarına umut, moral ve cesaret vermiş; İslam coğrafyasında zulüm ve işgallere karşı direnen kahramanlara da büyük bir model oluşturmuştur.

Milletin iradesini gasp etmeye teşebbüs eden iç ve dış mihrakların hevesini kursağında bırakmıştır.

Mezhepçilik, milliyetçilik ve hizipçilik üzerinden tefrika ve fitne üretmek isteyen mihrakların oyununu bozarak birlik ve kardeşlik ruhunu güçlendirmiştir.

249 insanımızın katledilmesine ve 2193 insanımızın yaralanmasına yol açan hainleri mahkemelerden önce kalbimizde mahkûm etmeliyiz. Çünkü bunlar sadece kamu malına ve kamu düzenine değil; öncelikle halkımızın güven ve dayanışma ruhuna kast ettiler.

Buradan ıkça bir çağrıda bulunuyorum; Ey! on yıllardır iyi niyeti, fedakârlığı, dini duyguları, zeki çocukları ve emekleri çalınan, istismar edilen ve FETÖ tarafından ihanete uğradığının farkına varan kardeşlerim;

15 Temmuz gecesi millete, devlete ve ümmete karşı yaşanan küstahlığa karşı sesinizi gür bir şekilde yükselterek ‘FETÖ bizi kandırdı, FETÖ bizi uyuttu, FETÖ bize ihanet etti ve FETÖ iyi niyetimizi istismar ederek gizlediği kötü emellerine bizi alet etti. Onlara Hakkımızı helal etmiyor ve onlardan davacıyız’ demek için ailece meydanlara toplanarak protestonuzu ortaya koyunuz.

Samimi ve fedakâr duygularla orada bulunuyorduk; bunların istismarcı ve darbeci olacaklarını fark edemedik; bu nedenle yanlış yerde durmuşuz şeklinde düşünüyorsanız, yapacağınız şey; basında, kamuoyu önünde ve hukuk karşısında doğruları anlatarak bunları deşifre ediniz.

Bu hainler, dünyanın neresinde bir Türkiye düşmanı odak görseler, hemen onlara yanaşıp-yılışarak hizmetlerine giriyorlar. Ülkemiz aleyhinde faaliyet gösteren bütün terör örgütleri ve şer odaklarının işbirlikçisi ve lejyoneri durumuna gelmişlerdir.

Bir yıl içinde olup bitenler, ülkemize ve milletimize verilen zararlar, ülkemize ve milletimize karşı beslenen kin ve düşmanlıklar artık herkesin gözünüzü açmalıdır.

Vicdani, İslami ve Milli açıdan sorumluluğunuzu ifa etmenin gereği olarak meydanlara, basına ve mahkemelere çıkarak bunları ve bunların sahtekârlıklarını yüksek sesle ve görünür şekilde ifade ediniz... Çünkü bunlar bazılarını hala kandırmaya, yalana ve istismarcılığa devam etmektedirler.

Emperyalist ve sömürgeci küresel güçlerin de maalesef himayesi altında özellikle ABD ve AB ülkelerinde cirit atmaktadırlar. Hala yanlış, kasıtlı ve yalan haberleri yayarak algı operasyonları yapmakta ve uluslar arası malum haber ajansları tarafından kullanılmaktadırlar.

Kırk yıldır takiyyeciliği karakter edinerek suret-i haktan görünen bu habis yapı, 15 Temmuz 2016 gecesinde maskesini düşürmüştür.

Bunlarla ilişkili, iltisaklı ve irtibatlı olanlar yargı önünde hesap verecekler ve bedelini de ödeyecekler. Bu konuda bir ihmal, kayırma ve koruma olursa halkımız takipçisi olacak ve asla izin vermeyecektir.

Ancak, FETÖ’ye karşı bu haklı, gerekli ve meşru operasyonlarda özensiz ve ölçüsüz davranarak ve suçsuzları da suçlulara karıştırıp süreci bulandırmaya ve sulandırmaya tevessül edenler olursa onlardan da bir gün hesabı sorulacaktır.

Kimse kişisel meselesini, ikbal ve hırsını, intikam duygusunu ve çıkar ilişkisini bu nazik süreç üzerinden tatmin etmeye yeltenmemeli ve bu kutlu mücadeleyi lekelemeye kalkışmamalıdır.

Ayrıca hiç kimse bu nazik süreçte –nadirattan da olsa- oluşan bazı hassasiyetleri bahane ederek FETÖ ile etkin mücadelenin meşruiyetine ve gerekliliğine karşı laf söylememelidir.

Aldanmak ta aldatmak ta, zulm etmek te zulme boyun eğmek te bize haramdır.

Tevhid, Adalet, Hukuk ve Ahlak ekseninde anlamlı yaşamak için sorumluluklarımız vardır.

İstiklalimize, istikbalimize, onurumuza ve varlığımıza kast edenler hem içeride hem de dışarıda boş durmuyorlar. Her türlü fırsatı ve imkânı kullanarak sinsi planlarını icra etmeye çalışıyorlar. FETÖ hala örgütlü bir şekilde ve her fırsatta küstah ve sinsi saldırılarına devam etmektedir.

Bizler sözleştiğimiz Akabe ruhuyla; direndiğimiz Bedir, Malazgirt, Çanakkale ve 15 Temmuz destanlarıyla küffarın ve nifakın tecavüzünü kıracağız…

15 Temmuz direnişini bu nedenle unutmayacak ve nessillerden nesillere şanlı bir destan olarak anlatacağız.

 

 

YORUM EKLE