Bugün günlerden 3 Ekim 2014 Kurban Bayramının Arefe günüdür.Yarın,dini bayramlardan biri olan Kurban Bayramıdır.Neredeyse iki buçuk ay öncesinde diğer dini bayramımız olan Ramazan Bayramını kutlamıştık.Fakat nasıl bir kutlama tartışılır bir bayramdı.Çünkü yeryüzünde özellikle Ortadoğu da olan katliamların Müslümanlar açısından bir bayram kutlaması olmamıştır.Şimdi de,bütün inananların Yüce Rabbimize yaklaştıracak olan kurbanlarımızı,Yüce Yaradan için boğazlayacağımız gün olan Kurban Bayramını kutlayacağız.
Şuna bakarsak ki aslında her iki bayramda da ve yıllardan beri Ortadoğu da ve bütün dünya da Müslümanlar kurban edilmektedir. Hepimizin de hatırlayacağı gibi,Ramazan ayında ve Ramazan Bayramı boyunca Siyonist Deccal İsrail’in,Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile başta bütün Ortadoğu olmak üzere Gazze’yi ve Gazze'de ki bütün Müslümanları acımasızca havadan ve karadan aylarca bombaladıklarını bununla birlikte yerle bir edilmiş o kutsal mekanların şehirlerin,binlerce şehit bıraktığımız günler olarak geçirmişlerdi.
Yeniden bir bayram !
Yeniden katliamlar baskılar ölümler ve kurban edilen mazlumlar !
Kurban Bayramımızı da,Ortadoğu toprakların da Suriye ve Irak’ta başta Kürtler olmak üzere kanın gövdeyi götürdüğü,kimlerin kimler ne için öldürdükleri belli olmayan büyük bir çatışmalı ortamın olduğu,Siyonist İsrail,Acımasız Amerika ve Büyük Ortadoğu Projesinde bulunan batılı ülkelerin oluşturdukları ve Ortadoğu Bölgesine saldığı “Zehirli,Şeytani Orduları olan IŞİD” acımasız insafsız bir terör örgütünün katliamları ile binlerce Müslümanı kurşunlara dizip,bu kurban bayramında Müslümanları ve Mazlum insanları kurban ediyorlar.
Böylelikle her iki bayramda da kurban edilenler yine yeniden Ortadoğu toprakların da yaşayan Müslümanlar olmuş oluyor.Sadece bu bayramlarda değil,yüzyıllardır bütün Arap Ülkelerin de Ortadoğu da ve Mezopotamya toprakların da Müslümanların kurban edildiği şahit olunmuştur.Özellikle de bu kurbanları arasın da son zamanlarda Kürt halkının olduğu da kesindir.
Irağın işgalin de,Suriye de,Rojava da,Şengal de,Kobani de,Afganistan da,Saddam Hüseyin’in yaptığı Halepçe Katliamın da Filistin de ve Mısır da kaç bin Müslümanın kurban edildiği ve kaç bin “İNSAN” kurban edildiği unutulmadı unutulmamalıdır !
Suriye'nin,Irağın,Mısırın,Libya'nın iç savaşların da katledilen kurban edilen ve vatanlarından topraklarından çıkmak zorunda bırakılan milyonlarca Müslümanın acıları bugünkü gibi taptaze ve bu acıların yaşanmasına da devam edilmektedir.
Bütün bu yapılanların Müslümanlara ve Kürtlere yetmezmiş gibi, Siyonist İsrail,Acımasız Amerika ve Büyük Ortadoğu Projesinde bulunan batılı ülkelerin oluşturdukları ve Ortadoğu Bölgesine saldığı “Zehirli,Şeytani Orduları olan IŞİD” bir anda ortaya çıkıp Irak ile Suriye’de hiç durmadan cellatlaşanlaşanlar kafa kesenler öldürenler ve katliamlar yapanlar,bununla kalmayıp yaptıkları katliamları “İSLAM DİN’İ” adı altında yapmaları acılarımızı daha çok derinleştirmektedir.
Bununla beraber Kurban Bayramının özel ismi ve nereden geldiği ile çeşitli hadisler ve rivayetler vardır. Bunun nereden geldiğini nasıl oluştuğuna bakmak istedim.
Hazreti İbrahim’in Oğlu Hazreti İsmail’in babası tarafından kurban edilmesi olayı;
Ey oğlum! Ben seni rüyamda boğazladığımı görüyordum. Yani Yüce Yaradan Allah-u Teala için kurban ettiğimi görüyordum.Hazreti İbrahim çocuğuna bu konuda ne düşünürsün? dedi. Hazreti İsmail’de; “Baba! Sana ne emredildiyse yapacaksın. İnşallah beni (Allah-u Teala’nın bu imtihanına) sabredenlerden bulacaksın” dedi. Bununla birlikte onlar Yüce Rabbimizin emrine itaat edip boyun eğerek teslim oldular.
Hazreti İbrahim Aleyhisselam oğlunu(Hazreti İsmail) alnı üzerine yatırdı.Hadise Mina’da vuku bulmuştur. Bıçağı boğazına sürdü. Ama bıçak, kudreti ilahiyyeden bir mani sebebiyle hiç kesmedi.Biz de ona şöyle seslendik. Ey İbrahim! Gerçekten sen rüyana (emredileni yerine getirmeye azmetmek suretiyle) sadakatini gösterdin. Bu sana yeter. Şüphe yok ki Biz emre imtisal etmekle nefislerine iyi davranan kulları böyle mükafatlandırırız. Muhakkak ki bu çok ama çok açık bir imtihandı.Ve ona (boğazlamak ve emredilen işi yerine getirmek üzere) büyük bir koçu çocuğun yerine fidye olarak kesmek için verdik. (Saffat-99-107)
Bu kurbanlık, Habil’in takdim edip de kendisinden kabul edilen koç idi ve Cebrail (a.s) Cennetin bahçelerinden getirmişti. İbrahim (a.s) tekbir getirerek o koçu Allah için kurbanlık olarak kesti.
Ey insanoğlu yukarıda ki verdiğim örnekte Yüce Allah şöyle buyurmaktadır;
"En şerefli canlı varlık olarak yarattığı İNSAN'ı kurban edilmesini yasaklıyorum."
Aradan geçen asırlardan sonrasında,Müslümanların kendilerine köle olarak,en kötü yaratıkların Müslümanlar olduğunu kabul ettikleri bir anlayış içerisinde olan Siyonistler ile kendilerini Müslüman olarak isimlendirdikleri halde diğer Müslüman topluluklarının kendilerine biat ve itaat etmeleri gerektiklerine ve bu şekilde de düşünmeyenlerin ölümü hak ettikleri inancında olan bir grup,aynı gaye ve düşüncede birleşmişlerdir.
Bu grupların liderleri olan Siyonistler (İsrail,Amerika) durmadan Müslümanların kanları dökmekte ve Müslümanları kurbanlık olarak görüp kurban etmede bir sakınca görmemektedirler.Bayramlarımız,Yüce Rabbimize yakınlaşmak için kurban edilmesi gereken kurbanlıkları (hayvanları) yerine,Allah’tan uzaklaştıracak bir eylem olan Müslümanları “İNSANLARI” kurban edilmesi şeklinde geçmeye başlanılmıştır.
Her şeye rağmen,yarın ki kutlanacak olan Kurban Bayramınızı tebrik etmekle kalmayıp,boğazlayacağınız bütün kurbanlarınızın Yüce Rabbimize yaklaştırmayı niyaz eder,bayramın başta “Annemin,Babamın ve bütün ailemin” akrabalarımın,dostlarımın,bütün “Kürtlerin ve zulümlere maruz kalan halkların” ve tüm Müslüman alemine güzellikler getirmesini ve bu güzelliklerin içerisinde yeryüzünde özellikle Mezopotamya da ve Ortadoğu da Barışın getirmesini temenni ederim.
“Mehmet KIZILKAYA” İstanbul/Cihangir