2-İlk ticaretle buluşmanız ne zaman oldu


Daha 15 Yaşlarındayken ticarete merakım vardı. Gelecek için ticaretle ilgili hayallerim vardı.1989 yılında askerden döndükten sonra kesin kararımı verdim. Ticaret hayatına atılacağım diye 1990 yılında buğday pazarında başladığım zahirecilik, halk dilinde Alaflık mesleğine başladım.

Zahirecilik mesleği hayat okulu gibidir. Bu mesleği severek icra etmek İnsanı çok yönlü sosyalleştiriyor, Çiftçi, emekçi(işçi),şoför, fabrika yöneticileri, ülkenin en büyük bakliyat holdingleriyle çalışıyorsunuz. Bu ticari diyalog sayesinde insanlarla iletişim kurmayı anlama, anlatma, sezginiz, hayat tecrübeniz müthiş gelişiyor. Bu mesleği severek yapıyorum. Ekonomik ve manevi yönden katma değer kattı hayatıma. Zahirecilik dünyanın en eski mesleklerindendir,

3-Zahireciler Derneğini ne zaman kurdunuz, kaç üye ile başladınız,şu anda üye sayınız kaç kişidir?

Zahireciler derneğimizi 2007 yılında meslektaşlarımızın çoğunluğunun desteğiyle 10 kişilik kurucu üye kadrosuyla başlayıp kısa sürede 245 meslektaşımızın üyelik kaydı yapıldıktan sonra aynı yıl içerisinde ilk olağan kongremizi gerçekleştirdik. Şuan üye sayımız 368 dır. Bu güne kadar tüm kongrelerimize tek listeyle gittik, çünkü Kızıltepe zahirecileri aile bağlarıyla birbirimize saygı,sevgiyle bağlıyız.Yeri gelir ekmeğimizi,aşımızı yeri gelir sevinç ve üzüntülerimizi paylaşırız.Arkadaşlarımızla hedefimiz zahirecilik mesleğini geleneksel,amatör yapıdan çıkartıp,şeffaf,kurumsal ve profesyonel bir kimliğe kavuşturmaktır.


4-Neden yeni yer kurma ihtiyacını duydunuz şu andaki kapasite mevcudunuz nedir?
Mevcut buğday pazarı hem şehir içinde kalmış olması ve ihtiyaca cevap veremeyecek duruma gelmiş olmasından dolayı, yeni bir hububat ticaret merkezi kurma ihtiyacı doğdu. Yalnız biz zahireciler için değil aynı zamanda Kızıltepe için bir ihtiyaçtı. 2009 yılında yapılan bir araştırma anketinde, ilçemizde direk ve dolaylı olarak insanlarımızın %78 in geçim kaynağı tarım alanı olarak açıklandı. Dolayısıyla böylesine ekonomik değeri yüksek olan bir sektörün ticari köprü konumunda olan zahirecilik her yönüyle ihtiyaca cevap verecek kapasitede ve modernlikte olmalı ve bölgemize layık olmalıdır. Bu bilinçle projemizin çıtasını yüksek tutup önümüzdeki 100 yıla kadar Mardin ve dokuz ilçemizin hububat ticaretine cevap verebilecek kapasitede kurduk. Bir diğer amacımız Mezopotamya ovasının merkezinde olan ilçemizi tarım ticareti sektöründe Türkiye’de cazibe merkezi yapmaktır. Zahireci olarak sayı kapasitemiz şuan 368 kişidir. Hububat ticaret sektörünün ayrılmaz parçası olan nakliyat, gübre, zirai ilaç ve finans sektörü için proje bünyesinde işyerleri tahsis ettik. Hububat Ticaret Merkezi faaliyete geçtiğinde üç bin insanımıza istihdam sağlayacak, ekmek kapısı olacaktır.



5-Bu aşamaya gelinceye kadar karşılaştığınız zorluklar oldu mu?

Evet, zorluklarla karşılaştık. iki yılda ancak resmi izinlerimizi alabildik. Kaymakamlığın ve Valiliğin kamu yararı raporları olmasaydı belki hala ruhsatımızı, izinlerimizi alamayacaktık.

Maalesef bazı kurumlarımızda, bürokrasimizde kraliyet, keyfiyet vardır. Bölgeye ekonomik ve sosyal alanda çarpanı olan böylesine büyük bir projenin hala elektrik, kavşak ve kanalizasyon sorunuyla uğraşıyoruz. Çözülmesi için sayın valimiz milletvekillerimiz ve siyasilerimiz devrededirler. Söz konusu sorunların çözümü için geçen Kasım ayında Ankara’ya gittim. Milletvekillerimiz Sayın Abdurrahim AKDAĞ ve Gönül Bekin ŞAHKULUBEY ile görüştüm. Yardımcı olmalarını istedim. Bir hafta boyunca kaldığım Ankara’da Vekilimiz Sayın Abdurrahim AKDAĞ çok yardımcı oldu ilgili tüm kurumların genel müdürlerine gittik. Bu vesileyle kendisine çok teşekkür ediyorum. Sorunların çözüme kavuşacağına dair umudumuzu koruyor, bekliyoruz. Aksi takdirde kitlemizle demokratik ve hukuki tepkimiz çok etkin, farklı boyutlarda olacaktır.

Karşılaştığımız bir diğer zorlukta bölgemizin geri kalmasında hep etkili olan kötü niyetli, bencil ve toplumsal alanda insanların birlik, beraberlik ve başarısını hazım etmeyen bazen demokrat bazen ağabey maskeleriyle sinsice insanlarımızı kandıran bencil feodal zihniyetli kişilerin gizli tuzak ve engellemelerini birlik beraberlik sayesinde Allah’ın izniyle aştık.

Bu zihniyetin tek korktuğu şey toplumun birliğidir. Ne yazık ki herkesi kandırmayı, aldatmayı başarıyorlar. Onlar için çıkarları her şeyin önündedir. Lafa, söze gelince” Toplum için çalışanlar başımızın tacıdır.” Diyorlar. Oysa toplumsal oluşum şahsı çıkarlarına ters düştüğünü çok iyi bildiklerinden zahirecilerin örnek oluşumuna dost gibi davranıp birliğimizi başarımızı bölmek parçalamak için her türlü fitne ve kirli oyunlarını sergilediler. Ne yazık ki bu zihniyet hala bazı kurumları temsil ediyorlar Ama kazdıkları kuyuya kendileri düşeceklerdir.

6-Şu anda yeni yeriniz ne aşamadadır, açılış ne zaman, açılışta kimleri davet edeceksiniz?

Çalışmalar bitmek üzeredir. İklim şartlarında beklenmedik olumsuzluklar yaşanmazsa iki ay sonra tamamlanacak. Açılış töreni için uygun tarihi belirleyeceğiz. Açılış programımız projenin büyüklüğüne yakışır bir tören olacaktır. Projemizin 5 yıllık çalışma süresince gönül, hizmet veren, bürokratik ve manevi hizmet, katkı sunan tüm idarecilerimiz, ayırım yapmadan siyasilerimiz ve halkımız, İdaremizle istişare ederek yurt dışından sürpriz konukları da davet etmeyi düşünüyoruz.



7-Hububat Ticaret Merkezi tamamlandıktan sonra başka projeleriniz var mı?

Başka projemiz var. Şuan ARGE araştırmalarımız son aşamaya gelmiştir. Hububat Ticaret Merkezi tamamlanıp taşındıktan sonra, en önemli hedefimiz zahirecilik mesleğini kurumsallaştırıp, şeffaf, kaliteli ve ilkeli bir yapıya kavuşturduktan sonra, sürpriz projemizi arkadaşlarımızla oturup açıklayacağız. Yeni projemiz yalnızca ekonomik yönlü olmayacak. Aynı zamanda sosyal yönüyle de ağırlığı olacak. sadece zahirecilere yönelik olmayacak. Olumlu düşünceye sahip, paylaşmayı benimseyen ve toplumsal duyarlılığa sahip olan herkes imkânları ölçüsünde ortak olabilir.



8-Bu bir iki yıldır STKP gündeme geldi. Türkiye’de bir ilk 46-47 Derneğin bir araya gelmesi, neden böyle bir oluşuma gerek duydunuz, şu anki STKP nin konumu ve yeri nedir?

Kızıltepe STK Platformu iki yıl önce kuruldu. Yaptığı icraatlarla halkımızın teveccüh ve desteğini kazanmakla, gündeme gelmesi STK Platformu bileşenleri olarak bizi mutlu ediyor.

Kızıltepe Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (STKP) Dernek sayısı itibarıyla her geçen gün katılımlar ve toplumun beklentileri doğrultusunda attığı adımlar ve tarafsızlık ilkesiyle büyüyerek yoluna devam eden STK Platformu olarak Türkiye’de ilklerdendir.

“Neden böyle bir oluşuma gerek duyuldu?” Sorunuza gelince, STK lar Demokratik sistemlerin, rejimlerin temel taşları, kurumları, oluşumlardır. Demokratikleşmenin önemli göstergelerinden sayılan Sivil Toplum Kuruluşları ülkemizde henüz olması gereken düzeyde etkin bir yapıya sahip değildir. Bunun nedeni bana göre Türkiye’deki STK lar ya siyasetin ya da sermayenin emrinde olmalarıdır. Ancak gerçekte tarafsız olan STK lar kaliteli ve özgür demokrasinin gelişmesinde katkıda bulunabilirler.

Kızıltepe STK Platformu olarak hiç kimsenin borazanı, arka bahçesi olmadık olmayacağız.

Bizim tek amacımız ilkeli ve kararlı bir şekilde halkımızın toplumsal duyarlılığını demokratik sistem içerisinde örgütlenme bilincini geliştirmek, Merkezi ve yerel idarelerle güçlü iletişim kurmak, gerektiğinde baskı unsuru oluşturup, toplumsal tepkinin dinamik gücü olmaktır.

9-Sizce Kızıltepe hak ettiği değere ulaşmış mıdır?

Ulaşamamıştır. Nedenine gelince, Türkiye’nin üçüncü büyük ilçesi olan Kızıltepe’miz bu güne kadar hak ettiği hizmetten mahrum kalmıştır.

Gerek Yerel, gerekse Genel yönetim tarafından gerekli değer verilmemiştir. Mezopotamya’nın verimli topraklarına sahip Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli bir ticaret yolu olan tarihi İpek yolunun kavşağında olan mega ilçemiz hala köy kent görünümündedir. Kızıltepe’nin toprakları ve ekonomik potansiyeli sayesinde zengin olupta burada yaşamaya tenezül etmeyip başka yerlerde yatırım yapan, rahatını düşünenlere çok kızıyorum. Bunlar memleket vefasızları, nankörleridir.

İlçemiz duyarlı,sorumlu sivil toplum örgütlerinin çalışması ve sahiplenmesiyle hak ettiği yere ve kaliteye ulaşacaktır. Kızıltepe’yi layık olduğu refaha halkımızın desteğiyle hep birlikte kavuşturacağız. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin eğitimi bizler için çok önemlidir. Bu nedenle gençlerimize eğitimi konusunda her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz.



10-Bizden, yani basına çağrınız var mı?

Çağrımız çalışmalarımızda hata ve eksikliklerimiz olduğunda uyarmanız, yol gösterici şekilde desteklerinize ihtiyacımız vardır. Bu güne kadar basınımızın bize karşı gösterdiği toplumsal duyarlılığından çok çok memnunuz.

Tüm basın temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum.



Bize zaman ayırdığınız ve güzel sohbetiniz için teşekür ederiz. Bizler Kızıltepe Gündem olarak ticaret hayatınızda başarılar diler, güzel çalışmalarınızın devamı dileğiyle.





Foto Haber: Kızıltepe GÜNDEM