banner113

Kızıltepe Siyer Sınavını Kazanan 3 Kişi Umre Ödülü İle Sevindi.

Kutlu Doğum Siyer Sınavında Mardin’in Kızıltepe ilçesinden umre ödülü kazanan Mehmet Bilgiç, İslam’ın doğum yeri olan Mekke’yi, Medine’yi görmek her Müslüman’ın gönlünde yatan bir sevda olduğunu söyledi.

Kızıltepe Siyer Sınavını Kazanan 3 Kişi Umre Ödülü İle Sevindi.
Peygamber Sevdalıları Platformunun 1 Şubat’ta gerçekleştirdiği Umre Ödüllü Siyer Sınavına Kızıltepe ilçe merkezinden giren Mehmet Bilgiç, 80 sorudan 78 doğru 2 yanlış yaparak toplamda 77,5 net bırakarak umre ödülüne hak kazandı. Pınar Yılmaz 76 doğru 3 yanlışla 75,25 net, Ayşegül Yaman ise 75 doğru 4 yanlış 75 netle umre ödülü kazandılar.

Aldığı 77,5 netle Türkiye sıralamasında 2'nciler arasında yer alan Mehmet Bilgiç, sevincini İlke Haber Ajansı'na konuştu. İslam’ın doğum yeri olan Mekke’yi, Medine’yi görmenin her Müslüman’ın gönlünde yatan bir sevda olduğunu belirten Bilgiç, özellikle imkanı olan gençlerin o mübarek beldelere gidip gördüklerinde dünyalarına apayrı bir zenginlik katacağını bu vesileyle maneviyatlarının da yükseleceğine dikkat çekti.

“Önemli olan kazanmak değil böyle organizasyonlara katılmaktır”
Böyle sınavlara katılmakla Resulullah'ın (sav) hayatından farklı şeyler öğrenildiğine vurgu yapan Bilgiç, “Girdiğim kutlu doğum siyer sınavında 80 sorudan 78 net 2 yanlış yaptım. Toplamda 77,5 netim vardı. Türkiye sıralamasında 2'nciler arasında yer aldım. Öncelikle Rabbime Hamd ediyorum ki, bana böyle bir derece nasip etti. Böyle güzel bir organizasyonda ismimizin duyulması bizim çok önemli hamd olsun böyle güzel bir organizasyonla ismimizi duyurduk. Kitabı bir defa okudum. Önemli gördüğüm sayfaları not ediyordum. Kitabı bitirdikten sonra o sayfalara tekrar geri döndüm ve not çıkarmaya başladım. Sınava bu şekilde hazırlandım. Buradan tüm Müslüman kardeşlerime diyorum ki, gerçekten bu sınavlara hazırlamak çok güzeldir. Kazanmak hiç önemli değildir önemli olan katılmaktır. Çünkü kazanmasak dahi biz Peygamber Efendimizin (sav) hayatından farklı şeyler öğreniyoruz. Her yıl yeni bir kitaptan sınava hazırlanmak gerçekten çok faydalı oluyor. Bazı kitapların değindiği konulara diğer kitaplarda değinilmemiş olabilir. Bu şekilde Peygamber efendimizin hayatına dair bilgiler sahip oluyoruz. Bu şekilde böyle güzel etkinliklere katılmış oluyoruz. İnşallah Rabbimiz bizden salih amel olarak kabul edecektir.” temennisinde bulundu.

Farklı günler adı altında günlerinin işgal edildiğini ifade eden Bilgiç, “İslami günleri çoğaltmamız lazım. Günümüze baktığımızda batı dünyasının ya da Avrupa’nın farklı adlar altında günlerimizi işgal ettiğini görüyoruz. Bir sürü günler çıkarmışlar. Gerçekten günlerimiz işgal edilmiştir. Bizlerin de bunlara karşı Peygamber Efendimizi daha çok tanıtmak amacıyla günleri çoğaltmamız lazım. Peygamber Sevdalıları Platformunu buradan tebrik diyorum. Gerçekten Peygamber Efendimizin hayatına çok büyük önem vermişler bu konuda Türkiye’nin birçok yerinde hatta yurt dışında kutlu doğum etkinlikleri yapılıyor ayrıca peygamber efendimizin hayatına dair sınav yapıyorlar. Bu şekilde bizim günlerimizin Hz. Peygamberle geçmemize vesile olmuştur. Tabi bu yeterli değil bunu bütün bir yıla yaymak lazım. Müslümanlar olarak günlerimizin işgal edilmesine müsaade etmememiz lazım. Bizler de Müslüman’ca günler ilan edip bunu bütün topluma, halka hatta bütün dünyaya yaymamız lazım. Bu şekilde insanlarımızı İslam’a Hz. Peygambere yönlendirmemiz lazım.” diye belirtti.

“İslam’ın doğduğu beldeleri görüp o havayı teneffüs etmek apayrı bir duygudur”
İslam’ın doğduğu beldeleri görmenin her Müslüman’ın gönlünde yatan bir sevda olduğu sözlerine ekleyen Bilgiç, “Umreye gitmek gerçekten çok değişik ve ulvi bir duygudur. Çünkü İslam’ın doğum yeri olan Mekke’yi Medine’yi görmek her Müslüman’ın gönlünde yatan bir sevdadır. Günde beş vakit yöneldiğimiz kıblemiz olan Kâbe’yi canlı olarak görmek insanın zihin dünyasına farklı pencereler açıyor. Rabbime dua ediyorum ki, bütün kardeşlerimize nasip etsin. Buradan gençlere de bir tavsiyem var, imkanı olanlar geciktirmesinler gidip görsünler o mübarek beldeleri gidip gördüklerinde onların dünyasına apayrı bir zenginlik katacaktır. Maneviyatlarını yükseltip dünyanın zevk ve eğlencelerinden alıkoyacaktır. Hz. Peygamber Efendimizin hayatını kitaplardan okuyup öğreniyoruz. Bir de Peygamber Efendimizin Kâbe’ye yöneldiği toprakları görmek, Bedir savaşının yapıldığı alanı görmek Uhud dağını Okçular tepesini görmek o havayı teneffüs etmek apayrı bir zihin dünyasına girmektir. Bu şekilde bizler de hayatımıza bir çeki düzen vermiş olacağız. Dinimize daha yararlı birer Müslüman olarak hayatımızı sürdürmüş olacağız.” dedi. (Mehmet Aslan - İLKHA)

Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2015, 10:17

derik47

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER