banner113

AVRUPA BUHRANI

Dünya ekonomisi, 2008’den bu yana devam eden krizden çıkabilmiş değil. Son dönemde, ilk olarak Standart&Poor’s ABD’nin kredi notunu bir kademe düşürerek yeni ekonomik çalkantılara kapı araladı. Ardından gelen Wall Street’i işgal eylemleri ve İtalya başta olmak üzere Avrupa kentlerinde artan sokak gösterileri, ekonomik krizin zemin oluşturduğu şiddet olaylarını kitleselleştirdi. İçinden geçtiğimiz süreçte, şimdiye kadar yaşanan en derin ekonomik buhran olan küresel kriz, yerleşik sistemin parametrelerini alabildiğine zorluyor.

AVRUPA BUHRANI
Bilinen iktisat teorilerinin çözüm üretmekte çaresiz kaldığı, üretilen çözümlerin ise ulus-devletlerin hâkimiyetindeki uluslararası sistemde siyaseten uygulanabilir olmadığı günümüzde, Batı için tam bir açmaz oluşmuş durumda. Bunun yanı sıra, yabancı düşmanlığı içeren pratikler ve dışlayıcı siyasal retorik de krizle birlikte, özellikle Avrupa’da, yükselişe geçmeye başladı. Bu bakımdan Yunanistan, İspanya ve İngiltere’de yaşanan şiddet olayları, ekonomik krizin sosyal yansımaları açısından bir önsöz mahiyetindeydi. Nitekim son dönemde ABD ve İtalya’da sokak gösterileri kanlı eylemlere dönüşmeye yüz tuttu.
Ekonomik krizin vurduğu bir başka nokta ise Avrupalı liderler oldu. İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, ekonomik krizin yol açtığı depremle birlikte tarih oldular. Özellikle Yunanistan’da istifaya zorlanan Yorgo Papandreu hükümeti sonrasında, teknokratlar hükümeti kuruldu. Borç verenlerin dayattığı şartlara karşı olan halkın oylarıyla göreve gelecek siyasetçilerin, bu konularda geri adım atacağı endişesiyle, seçimin mümkün olduğunca ertelenmesi yolunda baskılar arttırıldı. Hatta bununla da yetinilmeyerek, kredi veren AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası temsilcilerinden oluşan bir ekibin, Atina’nın politikalarını denetlemek üzere ülkeye gönderilecek olması, bunun en uç örneklerinden oldu. Avrupa’nın en güçlü ekonomisi Almanya da ekonomik krizin oluşturduğu deprem ve bu depremin tetiklediği siyasi ortamdan nasibini almaya başladı. Çünkü Almanya'nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Westfalya'da yapılan Eyalet Meclisi seçimlerinde sandıktan Sosyal Demokrat Parti (SPD) birinci olarak çıktı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in,  Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ise tarihi bir yenilgiye uğradı. Ekonomik krizlerle gerilen AB siyasi atmosferinde Almanya’daki seçim sonuçları Avrupa’nın geleceği için ümit vermiyor. Diğer Avrupa ülkelerinde de ekonominin yanında siyasi krizler her geçen gün büyüyor.
İki yıldır çözülemeyen krizin etkileri her geçen gün daha da derinleşmektedir. Bu haliyle kriz, tüm Avrupa’ya yayılma riskini taşımaktadır. Krizle yüz yüze olan ülkelerin (Yunanistan, İspanya, Portekiz, Belçika, İtalya ve İrlanda) yabancı bankalara olan borçlarının 4 trilyon dolar tutarında (BIS) olduğu tahmin edilmektedir. Bir trilyonluk acil müdahale fonu ile bu borç yükünün altından kalkılmasının zor olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
DEMOKRASİ ARAYIŞINDAKİ ORTADOĞU
2010 yılında Tunus’ta işsiz bir genç olan Muhammed Bouazizi’nin kendini yakmasıyla başlayan demokrasi arayış hareketleri, kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. Sonrasında domino etkisiyle Mısır’a sıçradı ve 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejimini yıktı. Bunun ardından Libya’da Muammer Kaddafi çok acımasız bir şekilde öldürüldü. Mısır ve Libya’nın ardından, Suriye, Bahreyn ve Yemen gibi ülkelere de yayıldı. Bugün Suriye’de Arap Baharı’nın etkisi Esad rejiminin, diktatörlükte ısrar etmesiyle devam etmektedir. Hule şehrinde işlenen insanlık dışı suçların yankısı hala devam etmektedir. Ve bu görüntüsüyle Suriye, yıkıcı sonuçları olacak bir iç savaşa doğru sürüklenmektedir.
Dini, siyasi, stratejik ve doğal kaynaklar açısından zengin bir bölge olan Ortadoğu sürekli bölgesel ve küresel güçlerin hakimiyet alanı olmuştur. Değişim süreci ve yeni bir Ortadoğu'nun doğuşu uzun ve zorlu bir dönemden geçmektedir. Bir sene öncesine kadar, yaşanan şiddetin geçici olduğunu düşünmek mümkündü; ancak bundan sonrasını ön görmek son derece zor ve karmaşık görünmektedir.

Güncelleme Tarihi: 07 Haziran 2012, 22:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER