İnsanların Edeple Bütünleşmeleri

 Edep,aklın sureti olmakla birlikte güzel terbiyenin,iyi alışkanlıklarla beraber utanılacak hata ve ayıplarından korunmak demektir.

Edep, nefsi duygularımızı kontrol altında tutabilendir.Edepli olan insan hem vicdan sahibi kişiliktedir,hem de aklını güzel ve doğru kullanma çabasında olmaktadır. Birilerine yol gösterdiğinde,konuştuğunda, danıştığında, hakaretler etmez,şefkatle ve merhamet ile sözlerini söylerler ve öylece eylemlerde bulunurlar. Karşısındaki kişiyle değil, kendi düzeylerindekilerle hareket eder. Başkasından zarar görmekle birlikte onlar kimseye zarar vermezler.Aldanabilirler ama asla aldatmazlar.
Edep, öyle ki insanların doğumlarından ölümlerine kadar sürüp giden zaman diliminde insanların kendi nefislerini yenebildiği, öfkelerini dizginleyebildikleri, aklını çalıştırdıkları, gönüllerini temiz tutabildikleri oranda elde edebileceği bir haslettir. Öğrenmenin hiçbir zaman sonu yoktur.Güzelliğin,iyiliğin, tekamül etmenin de sonu hiçbir zaman yoktur. İnsanların her bilgisi,huy ve ahlak seviyeleri yükseklere giden birer merdiven basamaklarıdır. Bütün insanlar da edinimleriyle beraber bir basamakta yerini alırlar. Yalnızca en üst basamağı göremeyiz, orası yalnızca peygamberlere ve meleklerine mahsustur.
Bütün insan zekasının sureti olan edep,iman ehlinin hiç eksilmeyen büyük ve kocaman bir giysisi,en önemli ve muhteşem değerli süsü olmakla birlikte,mağlup olunmaz silahıdır.Edep’le birlikte güzel ahlakın, inançlarımıza parlaklığın ve kuvvetin kazandırıldığı kişileri bütün kötülüklerden alı koyduğu güzel bir yoldur.

Tüm insanların ilişkilerinin şekillenmesinde ciddi manada çok önemli bir özellik olan edep, kişilerin kendilerini ve arkadaşlarını çevresindekilerini sevmeleri,bütün herkese layık ölçüde değer vermeleriyledir.

Edep,kişi veya kişilerin kendisini veya kendilerini abartılı gösterip,bütün diğer insanları hor görmemeleridir.

Başka birilerine kul veya köle olmamasıdır…

Edep odur ki;dinimizin gerçeklerini bilmelerinde ki en ince anlayış olup,dünyanın tüm aldatıcı ve geçici olan zevklerine aldırış etmeden Yüce Rabbimizi hatırlatan bilgilerin edinmeleri için yapılmakta olan eğitimdir.

Edep o dur ki; güzel ve iyi olan hayırların tamamının meydana gelindiği görülmesidir.
Edebin öğrenilip ve öğretilmesi demek; kişinin kendisini ve sevdiklerini ateşten koruması demektir.

Edep o ki, kullukla beraber ihlas ile azgın nefsin uslandırmasıdır.

İnsanlarda ki edeplerin en büyüğü,en şereflisi,en izzetlisi,hiçbir zaman ne yaşta ne parada ne de sözde değildir.Ancak ve ancak edeple kemaldedir.

İnsanların edeple bütünleşmelerini şöyle sıralayabiliriz.

Bütün şüphelerden ve tereddütlerden kesinlikle kaçıp uzaklaşarak kesin ve net bir inanca sahip olunması.Temiz bir niyetin sonucunda sahip olduğu inancın gerekliliğini yerine getirmek ve söz ile davranışlarında doğru yoldan ve doğruluktan ayrılmamak.Dost olunabilmesi için bilgiye, ahlaksız olan bilginin ne kadar kötü bir felaket doğuracağını kavrayabilmek.Ne yapılırsa yapılsın,edebin kişisel gelişimlerine olan katkılarının belli sürelerle sorgulamaktır.

Bir kez daha Mevlana’ya kulak vermemiz gerekir ki;  “İnsanın ilim ve edebi en büyük varlığıdır. Asla eskimez, çürümez, kaybolmaz”...

Böyle bir hasletin değerini bilmek demek,insanlık değerinin hep yükseklerde seyretmesinin de bilineceği göstergesi olmaktadır.

Kapanışı şu sözle bitirmek isterim…

Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder,”
 
 
“Mehmet KIZILKAYA” 


 
 
 
YORUM EKLE