İnsan Aklının Alamayacağı Zulümlere Rağmen İnsan Kalmayı Başaran Bütün Çocuklara…

Türkiye Cumhuriyeti Ülkesin de çocuk olmak mı?
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde çocukların yaşamları, yaşama durumları hakkındaki istatistiksel olarak ortaya çıkan rakamlar adeta korkunç.
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde sevgiyle, şefkatle, masumiyetle, eğlenceyle, oyunla anılması gereken çocukların; artık çeşitli şekilde öldürülmelerle, yapılan şiddetlerle, çeşitli istismarlarla ve de farklı farklı işkenceler gibi insanların soluğunu kesecek tehditler tarafından adeta büyük bir kıskacın içine almış durumda.
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde çocukların, yaşamlarının ne durumda olduğunu, nasıl bir yaşantıların olduğunu, nasıl bir seviyede olduklarını sizlere aşağıda vereceğim istatistiksel notlardan takip edersiniz.
 
Öncelikle olarak Türkiye’de ki çocukların suçluluk oranına bakıldığı zaman gerçekten de her geçen gün suçluluk oranları katlanarak daha da büyümeye devam ettiğini görebiliyoruz.
 
Bunların başında ailelerin, toplumların, etnik grupları arasında ortaya çıkan olayların çocuklar için ne kadar tehdit oluşturduğunu göremiyorsak, toplumsal sınıfların farklılıkları, çocukların, gelir, eğitim ve de meslek düzeylerinde ciddi anlamda uçurumlar doğuruyorsa, kapatılan yuvalardan, dışarılarda uyumak zorunda kalan ve de aileler içerisinde yaşayan çocuklarımızı takip edemiyorsak, ceza evlerinde ve tutuk evlerindeki çocuklar ıslah edilmeden, toplumun dışına itiliyorlar ise, çocuk gelinler ve çocuk işçilerin çocukluklarını yaşamadan, yaşamaya veda ediyorlarsa eğer demek ki bizler görevlerimizi tam yerine getirmiyor ve bu yol gösterme ile rol model olma görevi tam olarak yapamıyoruz demektir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinin bir diğer problemi de çocuk işçi sayılarının milyonları geçmiş olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde neredeyse 9 milyonu geçmiş olan çocuk işçi vardır. Bu çocuk işçiliğinin de en kötü biçimi olarak kabul edilen şartlarda çalışıyorlar.
 
Türkiye’deki çocukların yoksulluk içerisinde yüzdüğünü hepimiz biliyor görüyor ve de izliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde neredeyse 7 milyona yakın çocuk yoksulluk tehdidi altında. Tabi bu yoksulluk çocuklar için öğrenme güçlüğü, yetersiz beslenmeleri, az gelişmeleri ayrıca en önemli olan eğitim haklarını ellerinden alındığı ve eğitim haklarını kaybettikleri anlamına gelmektedir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinin, çocuklar üzerindeki bir diğer utanç tablosu da çocuk gelinlerin patlama yaşamasıdır. Ülkemizde evli kadın nüfusunun neredeyse üçte biri çocuk yaşta olmalarıdır. Çocuk gelinler meselesini şöyle de belirtmek isterim. Bana çocuk yaşlarda evlendirilenler hiçbir zaman gelin edilmiyor. Küçücük bir çocuk 25 yaşındaki birisiyle evlendiriliyorsa biz ona toplum olarak cinsel istismar uyguluyoruz demektir. Bizler bu durumlara karşı çıkmalı ve de önüne geçmeliyiz.
 
Önem arz eden diğer konulara da değinmek istiyorum.
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde bilirsiniz ki birçok anne cezaevlerinde tutuklu evlerinde doğum yapmaktadır. Şöyle ki Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinin cezaevlerinde anneleriyle beraber yaşamak zorunda kalan yüzlerce çocuk vardır.
 
Bir diğer konu da çocukların yargılama süreçlerinde işlenen hukuksuzluklar. 2000'li yıllarda yargılanan çocukların sayısı 100 binlerdeyken, 10 sene sonrasında yargılanan çocukların sayısı neredeyse 3 katına çıkmış bulunuyor. Buda toplum olarak çocuklarımıza sahip çıkmadığımızı ayrıca devletin yaptığı bazı hukuksuzlukların, çocukları suçlara ittiği büyük bir gerçeğin parçasıdır.
 
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde çocuk olmak çok zordur.
 
Çocuk yaşlarda maruz kalınan, insan aklının alamayacağı zulümlere rağmen insan kalmayı başaran bütün çocuklara selam olsun…
 
 
“ Mehmet KIZILKAYA “
 
    
YORUM EKLE