AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, Meclis’te Türk ve Kürt kardeşliğinin bir günün ürünü değil bin yıllık birlikteliğin içerisinden süzülerek gelen kader ortaklığı olduğunu söyledi. Birlik ve toplumsal barış mesajı veren Kılıç, “Kürt’ün geleceği Türk’ün umudundan ayrı değildir. Türk’ün de geleceği Kürt’ün umudundan ayrı değildir.” dedi.
Ak Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Terörsüz Türkiye sürecinde kardeşlik, birlik ve toplumsal barış mesajı verdi. “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi süreci”nin toplumsal barış, demokratik olgunluk ve bölgesel kalkınma açısından önemli bir eşik olduğunu ifade eden Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
“BU KARDEŞLİK BİN YILLIK BİRLİKTELİĞİN İÇİNDEN GELEN KADET ORTAKLIĞIDIR”
“Türk ve Kürt kardeşliği üzerine. Bu kardeşlik, öyle bir kardeşlik ki bir günün, bir yılın, bir dönemin ürünü değil, bin yıllık bir birlikteliğin içindensüzülerek gelen bir kader ortaklığıdır. Bu topraklar; Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla ve diğer bütün unsurlarıyla Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan günümüzekadar ortak mücadeleyle hepimize vatan olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle; biz, Nurettin Zengi’nin, Kılıçarslan’ın, elbette ki Selahattin Eyyubi’nin şanlı ordusundaki neferlerin torunlarıyız. Alparslan’ın ordusunda Malazgirt’e biz hep birlikteydik. Selahattin Eyyubi’nin sancağı altında Kudüs’ü birlikte fethettik.
Değerli milletvekilleri,
Ak Parti iktidara geldiğinde, Cumhuriyet döneminde yapılan hatalar yanlış uygulamalar ve sonraki yıllarda sorunu sadece güvenlik eksenine hapseden yaklaşımlar nedeniyle kangren hâline gelmiş, ülkemize çok ağır bedeller ödetmiş bir meseleyle karşı karşıya kalmıştır.
Bu sorun AK Parti’nin icat ettiği bir sorun değil; tam tersine, milletin kucağında bulduğu ve çözmek için büyük bir siyasi risk aldığı bir mirastır.
“BU GÜÇLÜ İRADEYİ ORTAYA KOYAN SAYIN ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Güçlü irade; sorunları inkâr etmek yerine, ancak bu sorunları çözmek için gereken adımların atılmasıyla olur.
Bu güçlü iradeyi ortaya koyanSayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, DEM Parti Eş başkanlarına tüm siyasi partilerimize ve emeği geçen herkese, Bölge milletvekili olarak bir kez daha teşekkür ediyorum.
“KÜRT’ÜN GELECEĞİ TÜRK’ÜN UMUDUNDAN AYRI DEĞİLDİR”
Unutmamak gerekir ki; gerçek birliktelik, susarak değil; adaletle, empatiyle ve karşılıklı saygıyla kurulur.
Bizler biliyoruz ki bu topraklarda sorunlarımızı silahla, öfkeyle ve ayrıştırmayla değil; konuşarak, anlayarak çözebiliriz.
Kürt’ün geleceği Türk’ün umudundan ayrı değildir. Türk’ün de geleceği Kürt’ün umudundan ayrı değildir.
Değerli milletvekilleri,
Yüce Allah, insanı en güzel şekilde yaratmış ve onu farklı özelliklerle donatmıştır. Dilimiz, ırkımız, rengimiz bizim tercihlerimiz değildir, Allah’ın birer ayetleridir. Peygamber Efendimiz Veda Hutbesi’nde, Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap olana; beyazın siyaha, siyahın da beyaza üstünlüğü olmadığını açıkça ifade etmiştir. Bu çerçevede bizlere düşen görev; farklılıklarımızı bir ayrışma sebebi değil, bir zenginlik olarak görmektir.
50 YILDIR AKAN KARDEŞ KANININ DURMASI İÇİN BAŞLATILAN SÜRECİN İÇİNDEYİZ””
Değerli milletvekilleri,
Türkiye’nin yakın tarihindeki en önemli ve en hassas konulardan biri olan ve yaklaşık 50 yıldır akan kardeş kanının durması için başlatılanMilli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi sürecinin içindeyiz.
“BUGÜN ARTIK YENİ BİR DÖNEMİN KAPISI ARALANIYOR”
Bugün artık yeni bir dönemin kapısı aralanıyor. Bu kapının anahtarı bu yüce meclisin elindedir. İnanıyorum ki bu Meclis, elli yıllık bir çatışmayı ve huzursuzluğu sona erdirme sorumluluğunu ve iradesini ortaya koyuyor ve koyacaktır.
Bu süreç yalnızca siyasi bir girişim değil; aynı zamanda toplumsal barışı, birlikte yaşama iradesini, demokratik olgunluğu ve ekonomi başta olmak üzere bölgenin her alanda kalkınmasını ilgilendiren çok boyutlu bir süreçtir.
Elbette süreç boyunca çeşitli eksiklikler, hatalar ve güven sorunları yaşanacaktır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki bu tür süreçler, doğası gereği zorludur ve sabır gerektirir.
Bugün tüm siyasi partilere düşen sorumluluk; geçmişte yaşanan acılardan siyasi çıkarlar devşirmek değil, bu acıların bir daha yaşanmaması için ortak bir irade ortaya koymaktır.
“SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİYLE BÖLGEDE BASTIRILAN POTANSİYEL ORTAYA ÇIKACAK”
Sözlerime son verirken:
Bu sorunların çözülmesiyle beraber bölgede uzun yıllardır bastırılan potansiyel ortaya çıkacak ve tarım, hayvancılık, sanayi, enerji, turizm ve lojistik gibi alanlarda bölgesel kalkınma hız kazanacak, kamu yatırımları daha verimli kullanılacak, özel sektör için sürdürülebilir bir zemin oluşacak ve bölge üretimin, istihdamın ve refahın merkezi hâline gelecektir.
Bu toprakların gençleri silaha değil, bilgiye, göçe değil, kendi memleketinde geleceğe yönelecektir. Diyor; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum”.