AVANGARD


Aklı mükemmel bir şekilde tasarlanmış insanoğlu, değişime inandığı kadar yücelebilir. Topluluklara öncülük edebilir, peşinden sürükler, yol gösterir ve sorunlarına çözüm bulur.
Kandırmaz halkını, hilelerle oyalamaz, iyi olan ve güzel olan ne yaratılmışsa kapısını aralar.
Bu düşünce ne yazık ki çoğu gelişim evrimini tamamlamamış ülkelerde iki cümlelik bir yargıdan ileriye gidemiyor. Maalesef erk sahibi insanlar bunu, bütün kötülüklere öncülük edecek şekilde kullanmayı başarabiliyorlar.

Evet, toplum hızla değişiyor, geriye doğru koşar adımlarla.

Toplumu yöneten kendilerini hükümran ilan edenler, bahsettiğimiz vicdan olgusunu ruhlarının imbiğinden süzüp sabahın ilk güneşinde buharlaştırdılar. Ahlaka giden bütün köprüleri yaktılar, yerine duble yollar yaptılar tanklarının daha iyi hareket edebilmesi için.
İçinde bulunulan derin karmaşanın öncüsü oldular, kötülük adına yapılacak bütün yarışmalarda birinci geldiler.
Parçaladılar birlikte yaşamayı güçlendiren bütün vasıfları, küçük çıkar gruplarıyla ortaklaşa yararı yüreklerin literatüründen söküp attılar. Ortak çabayı, kolektif insancılığı pislik içinde fokurdayan bataklığa el birliğiyle daldırdılar.
Artık insanlar buğdayı yenilecek ekmek için değil, genetiğiyle oynayıp nasıl daha fazla para kazanırım mantığıyla üretecek konuma getirdiler. Kamu mülkiyetinde bulunmayan üretim araçlarını kendileri kullanmakta ya da özel mülkiyete bir şekilde el altından devredilmiş. Sömürüyü, güvensizliği, savaşı bir kitap haline getirip başuçlarına koydular, Sefaleti serptiler bu topraklara acıyı derinleştirerek.
Vahşeti andıran umursamaz cahilce tavırları, kulaklarının nefretten sağırlaştığı, vicdanlarının körleştiği bir duruma geldiler. Kutsal kitapta bahsettikleri melekleri bile şeytanlaştırdıkları bu dünyayı bitirmek üzereler neredeyse, cennete vardılar da, kendileri gibi düşünmeyen insanları cehennemin kapısında oturup beklemeye koyuldular.
İnsan soyunu lekelediler, hiçbir sözle yamalayamıyorlar günahlarını. Yalpalıyor fikirleri, fikirsizlikten düzgün kalan ne varsa zarar vermeye başladılar. Çemberinde bulundukları mevziiyi derin bir kaosa sürükleyip dünyaya açıldılar. Şimdi dünyayı kirletmeye başladılar.

Daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk, hep daha fazla kötülük…

Küçük bir iyilik için kar peşinde koşan insanları acımasız tüccar pazarı haline getirdiler, fukaranın küçücük evini bankaların hedefi haline dönüştürdüler. Emperyalizm için seferberlik ilan edip insanların elinde kalan son olgularına(onurlarına) göz diktiler. Ama yetmiyormuş ki, hala yıkıyorlar, yakıyorlar, halkı perişan hale getirdikleri halde bin pişmanlığın hedefindeler.
Ülkeyi insanların hassas duygularını kullanıp istila edenler, gün gelir vagona yüklediklerinin hesabını verirler. İnsanlar yapılan bunca haksızlığa susarsa, seyirci kalırsa hesap sormak ebetteki çok zor olacak.

Ülke bir avuç insanın elinde olduğu müddetçe, sosyo tahribat meydanı olacaktır.



YORUM EKLE
YORUMLAR
ya ali
ya ali - 11 yıl Önce

yazınızı beğendim,kelimeer ustalıkla seçilmiş,cümleler yalın,okuyucunun beynini tormalamıyor,yüreğine sağlık,doğruları korkusuzca dile getirmişsiniz,herkes sizin gösterdiğiniz bu duyarlılığı ve cesareti göstermeli,takdir ediyorum.