SEYİR ZEVKİNE SEYİRCİ KALMAK
İnsan psikolojisinde, yaşamın sıkıntılarını ekarte etmek için genelde savunma mekanizmalarını çok iyi bir şekilde kullanırız.Bunu en çok futbol taraftarlığına bürünerek yapıldığı ortadadır.Çok uysal, toplumla barışık birisi bile stadyumlara gittiğinde holiganlara özenip kendilerini atmosferlerine adapte edebiliyorlar.Futbol seyircisi genelde saldırgan, taşkınlık yapan tipik holiganlığın örneklerini sergiledikleri aşinadır.Futbol genelde üst düzeyde oynandığı için seyircisinin ilgisi fazladır.Biraz medyadan kaynaklı günden güne insanların ilgisi fazlalaşıyor.Hobi olarak maç seyrinin seçildiği gibi, yaşadığı çevrenin, iş yoğunluğunun ve ailevi sorunları minimize etmek veya bertaraf etmek için bu işi meslek edinenlerde yok değil.Stadyumlara müsabaka izlemeye gelen taraftarların, sadece amaçları seyir zevki yüksek maç izlemek olsa da, maçı kızgınlaştırmak, küfür etmek, etrafı yıkmak ve kavga etmek için gelenlere de seyirci olmaktan kurtulamazlar.
Kesinlikle bu tür insanlara seyirci kalınmamalı.Tepkinin dozunu toplum ve medya olarak üzerine düşen görevi asgari derecede tesis edilmesi gerekir.
Düşünün ailesi ile maç izlemeye gelen insanların, o filmleri aratmayan sahneleri izlediği gibi küçük çocuğun belleğine işlenmesi ve ilerde yaşamında yaratacağı toplumsal tahribatların boyutu hat safhada olacağı bilinmesi gerekir.400-500 Milyar dolar bandında olan futbol borsasının insanları ekonomik, psikolojik ve fiziksel olarak etkisi altına almaktadır.Cazibesinden dolayı, taraftar kitlesinin profilide genelde kazanmak üstüne inşa edilmektedir.Bu da kaybetmeyi kabullenmeyen taraftarın kitlesini günden güne artırmaktadır.Kulüpler, spor ekonomisinde globaleşen dünya ile koordineyi sağlarken, seyircisinin küresel sporda ikinci planda itilmişliğin cezasını kat kat ödediğini ülkemizde görmekteyiz.
Holiganizmin statlarda önlenmesi için, insanların eğitilmesi, medyanın bu işe iyicene kafa yorması, görsel ve işitsel medyanın bu tür olaylara müsamaha tanımaması için gerekli çözüm yollarını irdelemesi gerekir.Spor kulüpleri tribün terörünü önlemek için caydırıcı cezalar verilmemektedir.Yasaklamalar, cezalarla bu tür olayların önlenmediği göz önündedir.Tribün ile saha arasına engeller koyarak olaylar önlenemez.Öncellikle insanları eğitilmesi ve insanları kafasının içindeki ön yargı bariyerlerini yıkmak gerekir.
Seyithan ÖZDEMİR
harikasın hocam.bu tür yazıları yazmak sizin gibi insanlara ihtiyaç duyulmakta.saygılar