FETÖ’nün TSK içindeki bir cunta üzerinden yaptığı bu alçak darbe girişimi; Reis-i Cumhurumuzun cesaret ve liderliği, hükümetimizin kararlılığı, Ordumuzun komuta kademesinin iştirak etmemesi, Emniyet güçlerimizin karşı hamlesi ve en önemlisi de; halkımızın meydanlara inerek gösterdiği şanlı direnişi ile püskürtülmüştür.              

Bir habis ur gibi devletin tüm kurumlarına sızan ve adeta bünyeyi felç eden FETÖ’nün ve FETÖ ‘yü piyon olarak kullanan emperyal güçlerin lanetli kumpasları boşa çıkarılmış ve tuzakları başlarına yıkılmıştır.

FETÖ’nün muvaffak olması aklen de, dinen de, ahlaken de imkânsızdır. Bu örgüt, çıkarları için her renge bürünen, edindikleri ‘başarı putu’ için her yolu mubah gören, şeytan dahil herkesle ittifak kurabilen, gerektiğinde helal-haram sınırlarını bile hiçe sayan fırsatçı, iki yüzlü ve kurnaz bir örgüttür.

Bunlar kelimenin tam anlamıyla,takiyyeyi karakter edinen haşhaşilerdir.

Bugüne kadar saflığından, cehaletinden veya aymazlığından dolayı bu örgüte sempatiyle bakan veya bir şekilde iyi niyetle katkıda bulunanlara sesleniyoruz;

Bu yol çıkmaz sokaktır. Dini duyguların ve iyi niyetlerin fütursuzca istismar edildiği ve ülkemizin kaosa sürüklenerek istikrarsızlaştırılması için, ipleri dışardaki efendilerinin elinde olan bu örgüt mensuplarıyla artık tüm ilişkilerinizi kesiniz ve tevbe ediniz.

 Bu da yetmez; mutlaka bildiklerinizi ilgili kişi ve kurumlarla paylaşarak hem vicdani, hem de islami sorumluluğunuzu ifa etmeye ve onların kalıntılarının temizlenebilmesi için onları ifşa etmede yardımcı olmaya çağırıyoruz.

Ayrıca, FETÖ mensuplarına -özellikle bürokraside- referans olanların da özeleştiri ve hesap vermeleri gerekmektedir.

Darbecilerin gasp ettikleri tanklara ve jetlere karşı sadece iman dolu göğsü ve cesaretiyle karşı duran 7’den 70’e, çocuk, genç, yaşlı, erkek, kadın tüm kahramanlarımız adeta Ashab-ı Fil’i durduran Ebabil Kuşları gibiydiler. Esaret yerine Cesareti tercih ettiler ve bin yıllık tarihin altın sayfalarına şimdiden şerefle yazıldılar.

15 Temmuz gecesi meydanlara çıkan kahraman halkımızın elinde silahlar, Molotoflar,  hatta çakılar bile yoktu. Sadece ellerinde bayraklar ve dillerinde ‘Tekbir’ler vardı.

Hiç kimse vitrinleri kırmadı, bankamatikleri yakmadı ve mağazaları yağmalamadı.

Duruşuyla bu kadar olgun ve meşruiyeti bu kadar yüksek bir insan kaynağına sahip olmak geleceğimizin, istiklalimizin ve istikbalimizin en büyük sermayesidir.

Kendi vatandaşlarına birinci sınıf hukuk ve demokrasiyi uygun görüp Asya’ya, Afrika’ya, Ortadoğuya ve İslam alemine diktatörlük ve askeri rejimleri dayatan dış mihraklara da buradan sesleniyoruz;

Türkiye olarak  batının ikiyüzlü, acımasız, ilkesiz ve çıkarcı yüzünü bir kez daha müşahede ettik. Artık kendi kavramlarımız, kurumlarımız ve iç dinamiklerimizle kadim Medeniyetimizin değerlerini yeniden üretecek ve mazlum toplumlar için umut ve imkân olmaya devam edeceğiz.

Halkımızın bu şuur ve direnişi, bizler için ve tüm İslam dünyası için güçlü bir şahlanış olmuştur.

Halkımızın bu inançlı ve kararlı duruşunu, hem darbelere karşı, hem de tüm terör ve şer odaklarına karşı en güçlü panzehir olarak görüyoruz.

TBMM çatısı altında, üyesi bulunan dört siyasi partinin darbeye karşı ve Milli İrade’den yana ortak bildiriye atmasını takdirle karşılıyor ve bu iradenin Yeni Sivil Anayasa için de gösterilmesini bekliyoruz.

Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak, ülkemizde 15 Temmuz gecesini karartanları şiddetle lanetliyor;  ve darbeye karşı onurlu duruş göstererek 16 Temmuz gününün daha aydınlık olmasını sağlayanları da tebrik eder ve selamlıyoruz"denildi.