Enerjinin yurttaşa ulaşılması gereken bir hizmet olduğu belirtilen açıklamada DEPSAŞ'ın bölge halkına yönelik bu tutumuna bir son vermesi çağrısı yapıldı.

Elektrik borcu olduğu gerekçesi ile Mardin İl ve İlçelerine içme suyu sağlayan Mardin Büyükşehir Belediyesi MARSU Müdürlüğü su kuyularına ait pompaların elektriği 20 Ocak itibari ile DEDAŞ'ın ardından ihaleyi yeni alan DEPSAŞ elektrik şirketi tarafından kesildi. Su pompalarının elektriklerinin kesilmesi il ve ilçelerde su sıkıntısına yol açtı.

Elektrik kesintisine tepki göstermek ve kesinti ile birlikte yaşanacak su sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla Mardin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler tarafından basın açıklaması yapıldı. Mardin Büyükşehir Binası önünde yapılan açıklamaya Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Vekili Mahmut Yılmaz, Büyükşehir Genel Sekreteri Ahmet Zirek, Büyükşehir Daire Başkanları ve çalışanlarının yanı sıra Nusaybin, Mazıdağı, Derik, Dargeçit, Savur ve Kızıltepe Belediyeleri Eş Başkanları katıldı.

Kitle adına açıklamayı okuyan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Vekili Mahmut Yılmaz, DEPSAŞ'ın uygulamasına tepki göstererek enerjinin kaynağının Kürdistan coğrafyası üzerinde bulunan su kaynaklarının olduğunu söyledi.  Su kaynaklarının yapılan uygulama ile edata bir tehdit unsuru olarak kullanıldığına dikkat çeken Yılmaz, "İnsanlığa, insana ve ekolojik sisteme karşı kullanılabilecek en büyük silahın su olduğu ve bunun ikame edilmesi şansı olmadığını çok iyi bilmekteyiz. Kürdistan'da ve dünyada suyun alternatifinin olmaması nedeniyle, bugün su stratejik bir silaha dönüşmüştür" dedi.

"Su kaynak değil, varlıktır, yaşam kaynağıdır"

"Su kaynak değil, varlıktır, yaşam kaynağıdır" diyen Yılmaz, suyun kapitalist sistemlerin içinde ihtiyaç olmaktan çıktığını ifade ederek su kaynakları üzerinde oluşturulan HES'ler ve barajların yanı sıra suyun satılmasının, suyun bir ticari metaya dönüştürüldüğünü göstergesi olduğunu söyledi.  Yılmaz, enerji üretimi için Kürdistan coğrafyasının ve doğasının tahrip edildiğinin altını çizerek "Ekolojik sistem yok edilmesine rağmen elde edilen enerjiden bölgenin yararlanmadığı ortadadır. Türkiye'de elektrikte özelleştirme ve piyasalaştırma politikaları ile elektrik bir kamu hizmeti olmaktan çıkarılarak, kar amaçlı bir meta haline dönüştürülmüş, üretimden tüketime ulaştırılıncaya kadar çok sayıda aracının karını ilave ettiği bir kaynağa dönüştürülmüştür" şeklinde konuştu.

"Su kesintileri belediyelerin hizmetinden dolayı değil devletin enerji politikalarından kaynaklanmaktadır"

Yılmaz, ne kadar süreceği belli olmayan kesinti dolayısı ile 800 bin kişinin ciddi sorunla karşı karşıya kaldığını belirterek merkezi köylerin yanı sıra ilçelerde yaşanan elektrik kesintisinin ciddi anlamda çekilmez bir hale geldiğini aktardı. Bölgede elektrik kesintisinin sadece kışın olmadığını yaz mevsiminde de olduğuna vurgu yapan Yılmaz, yaşananlardan dolayı da çiftçinin sulama yapamadığını ve kuyu motorlarının devamlı arızalandığını dile getirdi. Yılmaz, yaşanan elektrik kesintisini ise "Bu yüzden uzun süreli su kesintileri belediye hizmetlerinden dolayı değil tamamı ile devletin enerji politikalarından kaynaklanmaktadır. DEPSAŞ'ın bu tutumunun kabul etmediğimizi belirtiyor. hükümeti sorumlu davranmaya ve yaşananları gözden geçirmeye çağırıyoruz" şeklinde ifade etti.

Açıklamanın sonunda Yılmaz, enerjinin yurttaşa ulaştırılması gereken bir hizmet olduğunun altını çizerek hiçbir kurumun kar amaçlı yaptırımlarla bu hakkı yurttaşların elinden alamayacağını söyledi.

Yapılan açıklamanın ardından kitle alkışlarla DEPSAŞ'ın uygulamasını protesto ederek dağıldı.