Başkanvekili Baday, “Yerel Yönetimler ve Ekoloji“ çalıştayı toplantısına katıldı

KIZILTEPE

TK Yerel Yönetimler Komisyonu tarafından düzenlenen "Yerel Yönetimler ve Ekoloji" çalıştayı başladı.

 DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, BDP olarak merkeziyetçi ve iktidarcı yerel yönetimlere alternatif bir modelle, başta Ortadoğu halkları olmak üzere insanlığın adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin yerelde hayat bulacağı bir noktaya taşımak istediklerini söyledi.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Yerel Yönetimler Komisyonu tarafından düzenlenen "Yerel Yönetimler ve Ekoloji" çalıştayı Diyarbakır Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda başladı. DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Prof. Dr. Melih Ersoy, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şemsa Özar'ın yanı sıra Kızıltepe Belediye Başkanvekili Haşim Baday, STK temsilcilerinin de bulunduğu yaklaşık 80 delegenin katılımıyla başlayan çalıştay, 2 gün sürecek.
 
Çalıştayda ilk olarak konuşan DTK Daimi Meclis Üyesi ve Yerel Yönetimler Komisyonu Üyesi Zemzem Fedai Bali, 2012 Mayıs ayında Demokratik Özerklik Çalıştayı'nın düzenlendiğini hatırlatarak, çalıştayda politikaların belirlenmesi ve inşa çalışmalarında yaşama geçirilmesinde belirli kararlaşmaların yaşandığını belirtti. Bali, bu kapsamda komisyon olarak bir çalıştay kararı aldıklarını dile getirdi.
 
Bali'nin ardından çalıştayın açılış konuşmasını yapan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, küreselleşmenin gelinen bu noktasında gerek bölgesel gerekse yerel yönetimlerin önem arz etmeye başladığını söyledi. Çelik, yoğunca tartışmaların yaşandığı bu süreçte Türkiye'de de gerek yerel yönetimlere yaklaşımda gerekse de bölgesel yönetimlerin nasıl olacağına dair önümüzdeki süreçte yoğun tartışmaların yürütüleceğini söyledi.

'Yerellik ilkesini esas alıyoruz'
 
Parti olarak yerel yönetimlerdeki pratiklerinin ister ulus-üniter devlet olsun ister federatif ya da özerk otonom yapılar olsun yerel yönetimlerin küçültülmüş devlet gerçeğiyle kendilerini buluşturduğuna işaret eden Çelik, şu değerlendirmede bulundu: "Merkezileşen otoriteleşen bir devlet bir yanıyla bir kısım sorumluluklarından ya da yüklerinden kurtulma refleks ve ihtiyacından hareketle bölgesel ve yerel yönetimlere dair ademi merkeziyetçi bir yapılanmaya kendisini evirdi. Ama aynı zamanda ve daha önemlisi de halkların demokratik toplum yönlü mücadelesiyle merkezileşen otoriter, iktidarcı zihniyete karşın yerindelik ve yerellik ilkesinin öne çıkmasına fırsat verebilecek bir gerçekle karşılaştık. Özellikle hiyerarşi karşıtlığı, hiyerarşiye karşı gelen onu reddeden gücün ve iktidarın birikmesi yerine toplumsal ihtiyaçların karşılanabileceği demokratik bir mekanizmanın harekete geçirilmesi de bizim bilincimize çıkardığımız en temel tespitimizdi."

Katılımcı ekonomi politikası
 
BDP olarak öncelikle toplumun kendi meclisleriyle yönetime, meclislere, bütçeye katılımını esas alan, bizzat sürecin aktörü olan, sürecin belirlenmesinde ve yürütülmesinde sadece ve tek başına söz ve yetki sahibi olmayan, emek sahibi olan ve bu emeğini de adilane bölüşüme hizmet edecek katılımcı topluluklar ekonomisiyle kendi yaşamını idame ettirebilen bir noktada toplumsal sorunlara çözüm arayışı içerisinde olduklarını kaydeden Çelik, "Biz ancak bu çerçevede devletçi zihniyete karşı alternatif bir yaşam alanı yaratabilirdik alternatif yeni yaşam alanından yaşamın idamesine yol açacak bir kısım alternatifleri yaratabilir, oluşturabilirdik. Bu da bizi ikili iktidar çatışmasının ve çelişkisinin yaşandığı bir süreçle karşı karşıya getirdi. Bir yandan sizi yutan kuşatan hegemonik güç bir yandan da doğal ve demokratik topluma olan özlemle bu ihtiyacın karşılanmasına dönük bir emeğin varlığının ortaya çıkardığı bir çelişki" dedi. Çalıştayla birlikte kent dinamikleri başta olmak üzere genel anlamda toplum olarak yerel yönetim pratiklerine yönelik eleştirilerin de ele alınacağını dile getiren Çelik, "Bu yönüyle yaklaşan 2014 seçimlerinde hem kentimizi ve kendimizi hem de bizzat başta Ortadoğu halkları olmak üzere insanlığın adalet, eşitli ve özgürlük mücadelesinin de yerellerimizde hayat bulur noktaya taşırmak istiyoruz. Biz bu anlamıyla adına özgür demokratik yerel yönetimler modeli dediğimiz, 2010 bileşenlerimizi konferansıyla kararlaştırıp karar altına aldığımız demokratik katılımcılık ve demokratik toplum örgütlülüğü ekolojik yaklaşım cinsiyet özgürlükçü yaklaşım, katılımcı ekonomik yaklaşımla yaşamsal bir noktaya taşıdığımız yerel yönetimler pratiğimizi bugünden başlayarak, yarın da devam edecek, 4 temel oturumla tartışmalara açmak istiyoruz" diye konuştu.
 
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.