banner113

İsrail Ve Kutsal Kitaplar

Musevilerin ve Müslüman alemlerinin kıyasıya savaştıkları,birbirlerini kırıp ve öldürdükleri dönemlerdeyiz.İsrailli üç gencin kaçırılıp öldürüldükten sonrasında,Siyonist İsrail’in,Filistin’in Gazze şehri üzerine bombalar yağdırmaya devam etmektedir.O gençlerin kaçırılıp öldürülmeleri,merhamet,barış ve sevgi dini olan İslam’a nasıl uygun olabilir? Şunu da diyebiliriz.Masum insanların üzerlerine bomba yağdırmak,insanları öldürmek Tevrat’ın hangi hükmüyle açıklanabilir ki?
Museviler de Müslümanlar da aynı Allah’a secde etmektedirler,aynı peygamberlere iman etmektedirler.Her şeyden ve hepsinden önemlisi de hepimiz ahir zamanda gelecek olan ve beklenmekte olan Hz.Mehdi’ye tabi olacaklar.Musevilerinde ahir zamanda gelecek olan mübarek Hz.Mehdi’yi Kral Moşiyah olarak beklemektedirler.
Müslüman aleminin nasıl ki Kuran-ı Kerim’e uyup kitap ehline şefkatleriyle,merhametleriyle,sevgileriyle yaklaşmaları gerekiyorsa,Musevilerin de Tevrat kitabının hükümlerine uymaları kardeşlikten ve barıştan yana olmaları gerekmektedirler.Musevilerin ve Müslümanların arasındaki bu savaş ve kirli oyunlar bu ezeli düşmanlığı,nefreti ve kiri bitirecek olan tek mübarek şahıs Hz.Mehdi’dir. Hz.Mehdi yeryüzüne çıktıktan sonra Müslümanların ve Musevilerin de bütünüyle Hz.Mehdi’ye bağlanacaklardır.
Yeryüzüne bütün Musevilere indirilen Tevrat’ta barış hükümleriyle doludur.Dindar Musevilerin bu barış hükümleriyle her daim uymak zorundadırlar ve mutlaka uymalılar.Müslüman aleminin de aynı şekilde Kuran-ı Kerime uyup kitap ehline karşı da son derece şefkatli davranmalılar.
Kutsal Kitaplarda yazılı olanlar şöyledir.
·        ­­ Bir kentte bir şehre saldırmadan önce,kent halkına kesinlikle barışı önermelisiniz.(Yasanın Tekrarı - İncil).
·         Ne iyi ve ne güzeldir ki,yeryüzünde hepimiz hep beraber birlik içinde kardeşçe yaşamak ! (Mezmurlar – Zebur).
·        Bizleri yaratan aynı Allah değil midir? Öyle ise neden atalarımızın yaptığı bütün antlaşmaları bozarak herkes kardeşlerine ihanet ediyor ? (Malaki – İbranice-Tanah’ta bulunan Neviim kitabının içindeki Oniki Küçük Peygamber dizisinin son kitabıdır).
·        …Ülkesi için barış içindeydi.Çünkü Allah’ı her yandan onu esenlikle kuşatmıştı.(2.Tarihler – İncil).
·        Bunun üzerine önderlerimiz ve ülkemizin bütün halkı için bize şöyle dediler.”Onlar karşılamak için yanınıza yiyecek alıp yola çıkın…Bizimle bir barış antlaşması yapmanızı istiyoruz” deyin.(Yesu – İbranice – Bu kitap Musa’nın yerine geçen Yeşu’nun önderliğinde çoğu Kenan topraklarının İsrailliler tarafından ele geçirilişinin tarihidir)
·        İyilikler yapın,Kötülüklerden sakının;Esenliği amaçlayın ve ardınca gidin.(Mezmurlar – Zebur).
·        Ben barış yanlısıyım,ama söze başladığımda,onlar savaşa kalkıyor. (Mezmurlar – Zebur).
·        Sana tunç yerine altın,demir yerine gümüş,ağaç yerine tunç,taşlar yerine demirler getireceğim.Doğruluğu önderin,Barışı yöneticin yapacağım.(Yeşaya – İbranice – Tanah’ta ki Son peygamberlerin ilk kitabıdır).
·        “Bu adamlar bize dostluk gösteriyor” dediler. “Ülkemizde yaşasınlar,ticaret yapsınlar.Topraklarımız geniştir,onlara da yeter,bizlere de…” (Yaratılış – Yaratılış kitabı bize evrenin ve insanın yaratılışının,günahın ve dünyada çekilen acıların başlangıcıdır.- İsrailoğulları)
·        Düşmanın acıkmışsa doyur,susamışsa su ver.Bunu yapmakla onu utanca boğarsın ve Rabbin de seni ödüllendirir.(Hz.Süleyman’ın Özdeyişleri – Peygamber)
·        “…. Kent kapılarınızda esenliği sağlayan gerçek adalet ile yargılayın,yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın…Çünkü Ben bütün bunlardan nefret ederim..” böyle diyor Rabbimiz.Her şeye egemen olan Rabbimiz bana yine seslendi:Her şeye egemen Rab diyor ki, “…Bu nedenle gerçeği ve esenliği sevin. (Zekeriya – İbranice – Peygamber)
·        “Huzur bulsun seni sevenler ! Surlarına esenlik,saraylarına huzur egemen olsun.” Kardeşlerim,dostlarım için,”Esenlik olsun Sana!” derim. (Mezmurlar – Zebur).
“Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum ba’de zâlike fîl ardı le musrifûn(musrifûne).
İşte bundan dolayı (Tevrat'ta) İsrailoğullarına şöyle yazdık; Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında olmaksızın veya yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki o bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle) yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur. Ve andolsun ki Resûl'lerimiz onlara apaçık deliller ile geldi. Sonra da, şüphesiz onlardan birçoğu, bundan sonra gerçekten yeryüzünde aşırı giden müsrifler oldular.
Allah tüm Müslüman aleminin yar ve yardımcısı olsun
 
 
“Mehmet Kızılkaya”                 
 01.08.2014                                         


YORUM EKLE