Barış Süreci, Barış ve Demokratik Toplum Süreci, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi süreci, İkinci Çözüm Süreci Vb. isimlerle anılan ‘Barış Süreci’ 2015 yılında yarıda kalan ve sonlandırılan Çözüm Süreci'nin ardından, 2024 yılının Ekim ayında MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlamış ve PKK’nin silah bırakmaya başlayarak Türkiye’den çekilmesiyle süreç olgunlaşmaya devam etmektedir.
Ülkemizdeki Barış Süreci ve demokratikleşme süreci, insanlık onurunun bir gereğidir. Bu nedenle emperyalist güçlerin bölgedeki kışkırtmalarına ve oyunlarına karşı Türk ve Kürt halklarının birlikteliği elzemdir.
“Barışın kıymetini 50 yıla yakın bir zaman diliminde devam eden çatışmalı süreçte Bölge Halkı ve tüm Türkiye’yle beraber en çok da oğlunu, kızını kaybeden anne-babalardan, ailelerden daha iyi hiç kimse bilemez.
Ele geçen bu fırsatı hepimiz çok iyi değerledirip bu fırsatın kaçması gibi bir lüksümüzün olmadığını bilmemiz gerekmektedir.
Türküyle, Kürdüyle hepimiz omuz omuza verip yol kazası olmadan durağa yanaşan trene binmemiz gerekir.
Anadolu’da Barış yalnızca silahların susması olmayıp aynı zamanda eşit yurttaşlık, özgürlük, adalet ve ortak yaşam iradesi demektir.
Bu topraklarda yaşayan her bir yurttaşın, kendisini eşit ve özgür hissedeceği, dili ve kültürüyle kendini geliştirebileceği, karnı tok sırtı pek güven içinde yaşayabileceği bir ortak vatan için sonuna kadar “hep beraber” yaşamak zorundayız.
Sürece çomak sokmak isteyen bazı kesim ve siyasi partilere rağmen süreç devam etmektedir.
‘Peki Barış Sürecini Kim İstemez’ asıl mesele burdan başlıyor.
Ülkedeki kaostan faydalan kesim tabiki istemiz.
Silah satışından büyük vurgun yapan baronlar tabiki istemez.
Akan kanın, sönen ocakların üzerinden siyaset yapanlar tabiki istemez
Gençlerin geleceğini karartan esrar, eroin baronları tabiki istemez.
Ülkemizi bölerek yıkmak isteyen dış güçler tabiki istemez.
Dış mihraklı CIA, KGB ve MOSSAD gibi istihbarat örgütlerinin emelleri ve hayalleri biteceği için tabiki barış sürecini istemezler.
Ortadoğu’da Türkiye’nin güçlenmesi istemeyen Amerika, İsrail, Rusya İran ve birkaç Avrupa ülkesi tabiki istemez.
Bütün bunlara rağmen iktidar partisiyle muhalefetiyle, devlet kurumlarıyla Barış sürecini sahiplenip başarıya ulaştırmamız gerekmektedir.
Barış cesurların işidir.
Hepimiz büyük bir cesaretle barış mücadelesini sonuna kadar destekleyeceğiz.