Yakılan Anızla;Geleceğimiz, Doğamız Yok Olmakta

          

 

Buğday, arpa gibi ürünlerin hasadından sonra, kolaylık olsun diye çiftçilerin tarladaki anızı yakma yolunan başvurmaktadırlar.Yani toplu temizlik yapıyorlar bir nebze.Bu Onlar için kolaylık olabilir ama tabiata, canlılara ve insanlara verdikleri zararların büyük çapta olduğu aşikardır.Anız yakmayla doğadaki dengesizlikler artıyor.Hayvan türleri yok oluyor.Küresel ısınma artmakta, yangın yerleşim yerlerini tehdit etmektedir.Tarlada ikinci ürün elde edeyim derken, toprağı verimsizleştirmekte, fakirleştirmekte,  içindeki vitaminleri yok etmektedir.Dinimizde bir karıncanın bile öldürmenin günah olduğunu hesaba katarsak, dünyanın çıkarları uğruna, hem dünyalarını hem de ahretlerini cehenneme çeviriyorlar.Bütün yakılan anızın , hayvanın ve insana verilen zararın vebali tarla sahibine aittir.

    Peygamberimiz(Sav) bir hadisinde; İbni Mesud(R.a) Şöyle dedi.

Bir kere yaktığımız karınca yuvasını gördü ve;

-“Karıncaları kim yaktı?” diye sordu.

-Biz dedik.

-“Gerçek şu ki ateşle azap etmek, ateşin Yaratıcısından başka hiç kimse için uygun ve meşru değildir” buyurdu. Bu hadisten de öğrendiğimiz, dinimizde hayvanı canlı yakmak ve öldürmek yasaktır.Ateşle cezalandırmak Allah’a aittir.Dinimiz şefkat ve merhametin gerekliliğine vurgu yapmaktadır.

Yüce Allah diyor ki; “Ben deniz, toprağı, yani doğadaki her şeyi insanoğluna emanet etmiştim.”

Ama gel gör ki sahip çıkmak yerine yakıp, yıkıyoruz.Doğadaki diğer canlılara hayat hakkı tanımıyoruz.Onları yerlerinden, yurtlarından edip, diri diri katlediyoruz..Yine Allah Teala; “Biz hiçbir şeyi boşuna yaratmadık” buyuruyor.Dışımızda var canlılarla yaşamayı öğrenmeliyiz.  hayatımızın ayrılmaz bir parçaları olduğunu bilmeliyiz, onların yokluğu bizim hiçliğimizdir.

İnsanların kendi maddi çıkarları uğruna, yaktıkları anızlarla; binlerce, milyonlarca canlının hayatına mal oluyor.Bunun hesabını ahirette verebilecek miyiz?

   Anız yakmak toprağın özünü tahrip edip, verimini azaltmakta, üründe daha fazla gübre gereksinimine, erozyona, toprağın su tutma kapasitesini düşürmektedir.Toprağın içindeki mikroorganizmaları yok ediyor, toprağın organik ve biyolojik yapısına büyük çapta zarar vermektedir.Hayvan türlerini yok etmekte, bu da hayvanların toprağa sağladığı faydaları yok etmektedir.Çok kolay ve masrafsız görünen bu yol aslında büyük bir çevre ve dağa felaketidir.Anız yakmayla, doğadaki düzen, dönüşüm ve doğal döngüyü yok etmektedir.Hasadın doğal yetişme ortamı aslında yok ettiğimizin farkında değiliz.Doğal yaşamı büyük riske attığımız bir gerçektir.

  Anız yakmaya devam edersek doğal besin zinciri gelecekte yok olacak, çoğu hayvan ve canlı türleri olmayacak artık.

   Tarladaki anızı yakma yerine, alternatif çözümler üretilmelidir.Saplar tarlada parçalanarak yok edilmeli, saplar tırmıkla toplanılmalı vb. çözümler Devlet ve yetkililer olarak artırmalıyız.Yetkililerin parasal ve hukuki yollarla caydırıcı önlemleri artırmalıdır.Yani kısacası birilerinin bu felakette “dur” demeli.

 Cenab-ı Hak; “Bir insan öldürmek bir alemi öldürmek gibidir.” Buyurmaktadır.Yaratılan diğer canlıların hayatlarına saygı duymak zorundayız.İnsanı yarattığı gibi, diğer canlıları da Allah yaratmıştır.Onların canını zamanı geldiğinde Allah alır.Binlerce faydası olan bu canlıları yakarak öldürmek, açık bir cinayet, felaket ve büyük bir vebaldir.

   Yarınlarımıza, çocuklarımıza temiz bir dünya, güzel bir gelecek için bırakacağımız en büyük miras topraktır.Toprağımıza, doğamıza herkesi sahip çıkmaya çağırıyorum.

 

 

 

 

 

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Eymen
Eymen - 7 yıl Önce

birileri dur dersin bu felakette