banner113

Azadi Hareketi'nin 2.GYK Toplantısı Yapıldı

Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ'nin 2.GYK toplantısı, yoğun bir katılımla Diyarbakır'da yapıldı.

Azadi Hareketi'nin 2.GYK Toplantısı Yapıldı

AZADÎ Hareketi'nin 2.GYK Toplantısı Sonuç Bildirisi

 

Bismillahirrahmanirrahim

 

Hak Adalet ve Hürriyet için Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ Hareketi’nin, 8 Kasım 2014 günü, Diyarbekir'de yaptığı 2.GYK toplantısına katılan GYK asil ve yedek üyeleri ile birlikte AZADÎ Hareketi’ne mensup bazı delege ve üyelerin gözlemciliğinde Kürdistan, Türkiye ve Arap/İslam âlemindeki gelişmeleri değerlendirmiş ve aşağıda belirtilen hususları Kürdistan kamuoyuyla paylaşmayı kararlaştırmıştır.

AZADÎ Hareketi, 2.GYK toplantısında Şengal-Kürdistan’ın güneyi ve Kobanê-Kürdistan’ın batısındaki gelişmeleri, Kürdistan'ın güneyindeki siyasi örgüt, parti ve oluşumlar arasındaki gerginlikler, milli ittifak, Kürdistan Ulusal Kongresi, Kürd Muhalefeti ile Türkiye devleti arasındaki "çözüm süreci"ne ilişkin gelişmeler ve DAİŞ'in Kürdistan topraklarına saldırısı ile bölge ülkelerinin bu konuya ilişkin tutumu hakkında geniş değerlendirmelerle birlikte önemli tartışmalar yürütülmüş ve ilgili konular hakkında aşağıdaki sonuçları Kürdistan Kamuoyu’yla paylaşmayı gerek görmüştür.

1. DAİŞ'in Kürdistan topraklarına saldırması, Şengal ve Kobanê'de örneklerini gördüğümüz katliam, göç ettirme, esirleri öldürme gibi uygulamalar İslamî ve insani değerlere aykırı olup, Kürdistan ve Arap/İslam âleminin de maslahatına hizmet etmediği gibi, İslam'ın barış ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır.
Harici, Selefi yorumların El Kaide ve DAİŞ pratiği temel İslami ilkelere aykırıdır. Bu fiiliyat İslam âlemi ve dünya barışını da tehdit etmektedir. Kürdistan halkının meşru temelli HAK ADALET ve HÜRRİYET talebi hiçbir bahane ve gelişme ileri sürülerek engellenemez. Kürdistan ülkesi ve halkının maslahatı, Türkiye, İran, Arap devletleri veya başka bir ülke ya da maslahata da kurban edilemez. Kardeşlik ve eşitlik temelinde Kürdistan meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunmalıdır ki İslami olan da budur.

2.Kuzey Kürdistan'daki siyasi parti, örgüt ve oluşumlar arasındaki rekabetin zaman zaman fiili çatışmaya, tek taraflı saldırılara ve neticede kardeş kavgasına yol açma eğilimi gösterdiği görülmektedir. Kobanê'yi sahiplenme çağrısıyla başlayan sivil gösteriler esnasında çıkan olayların can kayıplarına, talan ve yıkıma sebep olması, bazı siyasi parti ve STK'ların bilinçli olarak hedef alınmasına dönüşmesi kabul edilemez. Maalesef kınama ve provokasyon açıklamaları ölen canları geri getiremediği gibi, yaralanmaları ve maddi kayıpları da telafi etmemektedir. En büyük kaygımız da taraflar arasındaki güvensizliğin artması, bunun çatışmaya dönüşme ihtimali ve olası kardeş kavgasının meydana getireceği ve halkımızın maslahatına olmayacak bir neticedir.
Bu vesile ile Kürdistan ve özellikle Kürdistan'ın kuzeyindeki siyasi parti, örgüt ve oluşumlar arasındaki rekabetin hukuk çerçevesinde ve etik kurallara riayet edilerek yürütülmesi, karşılıklı yıkıcı, yıpratıcı beyanlardan kaçınılması, sorumlu davranılması etki alanlarındaki medya dilinin disipline edilmesi önem arz etmektedir.
Kardeş kavgasını önlemeye matuf çabaları takdir ettiğimiz gibi, bu çabaların kalıcı adil bir barışa ve karşılıklı bir anlaşmaya varmasını da arzu etmekteyiz. Dini/milli hassasiyet ve maslahatlarımız gereği bu konuda üzerimize düşen yükümlülüğü yerine getirmeye hazırız.

3.Kobanê, Şengal ve diğer hadiseler göstermiştir ki Kürdistan'daki siyasi aktörlerin ve genelde halkımızın birliği olmadan bazı sorunların üstesinden gelmemiz imkân dâhilinde değildir. Kalıcı milli bir ittifakın siyasi açıdan birinci aşaması tüm tarafların, katmanların, renklerin katılımı ile gerçekleşecek olan bir Milli Kongre'dir. Bu konudaki çabaları destekliyor ve bu çabaların en kısa sürede olumlu bir sonuç vermesini elzem görüyoruz.

4. Kürdistan’ın batısındaki siyasi parti ve oluşumlar arasında Duhok’ta varılan anlaşmayı milli ittifak adına başarılı buluyor ve destekliyoruz. Daha önce yapılan Hewlêr mutabakatının gereği yerine getirilemediğinden yaşanan sıkıntılardan da ders alınarak, tüm ilgili taraflar açısından Duhok anlaşmasının kalıcı bir ittifak için başlangıç ve esas olmasını temenni ediyoruz.

Duhok anlaşması sonrasında Pêşmerge’nin Kobanê’ye gönderilmesini Kürd diplomasisi açısından tarihi bir başarı olarak değerlendiriyoruz. Kürdistanî dayanışmanın uluslararası camia tarafından olumlu karşılanması ve bu dayanışmaya bölge ülkelerinin de zımnen rıza göstermesi; Kürdistan Federe Bölgesi’nin statüsü için önemli olduğu gibi, bağımsızlık ve dört parça Kürdistan’ın uluslararası teamüllere ve prosedürlere göre yardımlaşmasının da başlangıcı sayılabilir. Bu anlamda uluslararası koalisyonun Kobanê’deki Kürd savaşçılara askeri lojistik yardım da bulunmasını da olumlu buluyoruz.

 

5. Kürdistan'ın kuzeyinde PKK ile Türkiye devleti arasındaki ateşkesin tehlikeye girmesi, geniş manada da "çözüm süreci" olarak adlandırılan gelişmelerin sekteye uğraması ihtimali ve bununla ilintili olumsuz gelişmelerden dolayı üzüntü duymaktayız. PKK ile Türkiye devleti arasındaki ateşkesin devamını ve onurlu bir barışla sonuçlanmasını hem arzuluyor hem de destekliyoruz. Kürdistan halkının tabii, medeni ve siyasi kolektif haklarının verilmesini hedeflemesi gereken "çözüm süreci”nin de hiçbir koşulda kesintiye uğramamasını istiyoruz. Bu sürecin PKK ile Türkiye devleti ve hükümeti arasındaki ateşkes veya barıştan bağışık olarak ele alınmasını ve sürece tüm Kürdistanî tarafların dâhil edilmesini gerekli gördüğümüz gibi, AZADÎ Hareketi olarak da bu sürece katkı sunmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gerek taraflar arasındaki ateşkesin devamı ve bunun barışla sonuçlanması ve gerekse çözüm sürecinin sağlıklı yürümesi ve yürütülmesi hususunda, AZADÎ Hareketi'nin diplomatik kanalları kullanarak tüm ilgili taraflar nezdinde girişimde bulunması ve devam eden çabalara destek vermesi kararlaştırılmıştır.

6. İzah ettiğimiz çerçeveye riayet edilmesi tüm taraflar ve Kürdistan halkından talebimiz olduğu gibi, özellikle AZADÎ Hareketi mensupları, gönüldaşları tarafından da öncelikle nazara alınmalıdır. AZADÎ mensupları ve gönüldaşları hiçbir Kürdistani veya İslami şahsiyet ve çevrenin aleyhinde asılsız beyanatlarda bulunmamalı, meşru çalışmaları hakkında olduğu da hatırdan çıkarılmamalıdır.


Bu duygu ve düşüncelerle Kürdistan topraklarını olumsuz görüş bildirmemeli ve kardeşlik hukukuna riayet etmelidir. Milli ittifak ve Kürdistan halkının maslahatı, İslami ve insani değerlerin önceliğimiz cansiperane savunan peşmerge ve diğer tüm silahlı güçlerimizi saygı ve minnetle selamlıyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, aile ve dostlarına, tüm Kürdistan halkına Cenabı Hak'tan sabır niyaz ediyoruz.

 

Bütün Kürdistan halkına saygılarımızla...

Hak Adalet ve Hürriyet için Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ Hareketi

Genel Yönetim Kurulu

 

08.11.2014 Diyarbekir



Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2014, 15:59

derik47

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER