Yüksekdağ,Türkiye ve Kürdistan Halkları İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ Mardin’de dayanışma yemeğine katıldı.

Yüksekdağ,Türkiye ve Kürdistan Halkları İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor

Mardin Kızıltepe ilçesinde HDP tarafından düzenlenen dayanışma yemeğinde katılan Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, Artık siyasi iktidar ve bölgedeki bütün egemen güçler için bir dönemin kapandığını bütün Türkiye ve Kürdistan halkları için yeni bir dönemin açıldığını söyledi.

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Mardin il başkanlığı tarafından düzenlenen dayanışma yemeği Kızıltepe MOVA Salonda yapıldı. HDP Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, Mardin Büyükşehir Belediye eş başkanları Februniye Akyol Akay ile Ahmet Türk ile Mithat Sancar’ın da aralarında bulunduğu HDP Mardin Milletvekilleri adayları Gülser Yıldırım, Erol Dora, Mehmet Ali Aslan, Enise Güneyli ve Nurullah Görhan, Kızıltepe Belediye eş başkanları Leyla Salman, İsmail Ası, HDP Mardin il eş başkanları Musa alkan, Aysel Erol, HDP Kızıltepe ilçe eş başkanları Lokman Yaşar, Gazal Batırhan, DBP Mardin İl Eşbaşkanları Ömer Öcalan, Perihan Ağaoğlu, HDP ve DBP il-ilçe yöneticileri, sivil toplum örgütleri, partililer ve çok sayıda davetli katıldı.

DBP Mardin İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu’nun da konuşma yaptığı ve HDP Mardin il eş başkanları Musa alkan, Aysel Erol’un HDP seçim bildirisini okuduğu dayanışma yemeğinde konuşma yapan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk Bu gün dünyanın gözünün Kürtlerin üzerinde olduğunu belirterek şöyle dedi:

“ Kürtler Ortadoğu’da ne yapacak, Kürt halkı bu seçimlerde nasıl bir sonuç alacak. Biz görüyoruz ki birleşmiş milletlerden Amerika’dan Avrupa’ya kadar Ortadoğu’da yeni bir siyasete ihtiyaç duyuyor ve şimdi Kürtlerin bu seçimde alacağı sonucu bekliyor. Eğer demokratik siyasette başarılı olursa aslında o zaman halkımızın zaferini kutlamak için büyük bir güce sahip olacağız. Barış görüşmelerinde masada elimizin güçlü olması için 7 Haziran seçimlerinde barajı aşmamız önemlidir.” Diyen Türk, Bölgenin barışı için Kürtlerin, Arapların, mehelmilerin, Süryanilerin herkesi HDP çatısı altında toplanmaya davet etti.

Mardin de düzenlenen dayanışma yemeğine katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’da yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

Bastığımız her karış toprakta kazanmak istiyoruz ve kazanacağız. İşte 2015 genel seçimlerinde bizim bu sözümüzün ve iddiamızın kanıtlandığı sınandığı bir eşik olacak. Bize halkların demokrasi partisi seçime parti olarak girmeye karar verdiğimizde şöyle soruyorlardı siz neyinize güveniyorsunuz onlara çok net verdiğimiz cevap şuydu biz işte bu büyük insanlığımıza bu büyük direnç alanımıza ve bu şanlı geleneğimize güveniyoruz. Çünkü bu gün bize neyinize güveniyorsunuz diyenler kendileri güvenecek tutunacak dal arıyorlar.

AKP hükümeti emin olun yarınını dahi göremiyor değil ki 8 Haziran sabahını yatıp kalkıp gördükleri kabusun dehşetiyle partimize saldırıyorlar HDP her yükseliş kaydettiğinde AKP haftada bir anket yaptırıyor sonuçlarını her aldığında partimize bir hücum bir saldırı hareketi geliştiriyor.

Bakın Ağrı Diyadin’de bir komplolarını boşa çıkardık silahları ellerinde patladı. Ağrı diyadin’de halkımız onlara insanlık dersi verdi. Onların unuttuğu insanlığı biz öğreteceğiz onlara. Yaralı ve ölüme terk edilen askerleri iki canımızın şahadeti pahasına annelerine babalarına gönderdik biz ama şunu istemekde hakkımız gerillanın annesine de babasına da barış demek ve o barışın sağlanmasını istemekde hakkımız. AKP hükümetinin barış ve çözüm önünde kurduğu bütün engellemelere rağmen bizim siyasi başarımızın önünde kurduğu bütün engellere rağmen hem o barajı yıkacağız hem de savaş düzenine dönüştürmeye çalıştıkları bu siyaseti değiştirip barışı kazanacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek düşündüğü kendi saltanatı kendi sarayıdır diyor ki başkanlık bizim genlerimizde var kendisi Osmanlı torunu ya Osmanlı sultanlarına özeniyor ya Osmanlı sultanlarını taklit etmeyi 21. Yüz yıl siyaseti sanan bir kendinden geçmiş şahsiyet var karşımızda ona şunu hatırlatmak istiyorum, kendini sultan sanabilirsin sultanlığın senin genlerinde var olan bir şey olarak görebilirsin ama unutma ki bu sultanlık sultan Süleyman’a da kalmadı göçtü gitti. Sana da kısmet olmayacak bunu çok iyi bilsin o sultanlık o başkanlık cumhurbaşkanı Erdoğan’a kısmet olmayacak. Bunu bildikleri için partimizin bunu engelleme gücünü çok iyi tanıdıkları için türlü çeşitli hilelerle savaş ve şiddet siyaseti ile üstümüze geliyorlar.

Çıkıyor Başbakan aslında ona cumhurbaşkanı yardımcısı demek daha doğru, başbakanlık ismini harcamasın kendisine cumhurbaşkanı yardımcısı desin öyle çalışsın. Cumhurbaşkanı yardımcısı çıkmış partimiz hakkında diyor ki bunlar şiddet çetesidir terör çetesidir sırtlarını şiddet ve terör çetesine dayamışlar ama Türkiye halkı her gün onların yüzüne ve icraatına baktığında çetenin çeteciliğin savaştan ve şiddetten beslenmenin kimler tarafından yapıldığını çok iyi görüyor. Ağrı’da nasıl gördüyse öyle görüyor.

Her gün en az 3 seçim büromuza çeteler saldırıyor hiç birisi bulunamıyor. Polislerle birlikte yan yana devletin hükümetin kolluk güçleri ile beraber seçim bürolarımızı yakıyorlar. Bu çeteler kimler tarafından besleniyor. Bu çetelere saldırı talimatı veren kim? Cevabını bir kere daha vereyim, her gün cumhurbaşkanı yardımcısı o çetelere talimat veriyor.

Cumhurbaşkanı çıkmış koalisyon olmaz kötü olur diyor demek ki koalisyon olabileceği ihtimalini görmüş, demek ki tek başına üstelik 400 milletvekili ile kendisini padişah ilan edemeyeceğini düşünmeye başlamış. Bu zamana kadar kendini çözümün savunucusu barışın savunucusu görüyordu ama bu gün Türkiye’yi bir savaş meydanına sahasına çevirmekte hiçbir tereddüt göstermeyecek duruma geldiler. Biz bu gün bütün Türkiye toplumunu barış beklentisini ve çözüm umudunu koruyoruz.

Geçtiğimiz gün bir uçak röportajında Kürt sorunu vardır demeyin demiş Kürt sorunu yoktur ona göre alevi sorunu zaten yoktu. İşçinin emek sorunu, ekmek sorunu yok. Kadının yaşam sorunu yok, gelecek sorunu yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorarsanız tek sorun Türkiye’de başkanlık sisteminin olmaması, diğer tarafta da ağır hapislik koşullarında olmasına rağmen Türk’ün de Kürdünde çocuğu ölmesin. Türkiye’nin genç çocukları evlatları ölmesin. Barışla ve eşitlik hukuku temelinde yeni bir ortak vatan kurulsun diye mücadele eden bir insan var bir lider var sayın Öcalan var. Bu gün barışı biz koruyoruz bu gün çözümü biz savunuyoruz. Ve bütün saldırı siyasetine rağmen yine koruyacağız.

 

Türkiye’yi Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Sünnisiyle bütün halkları ve inançlarıyla doğa ve yaşam savunucularıyla birleştiren en kapsamlı ve Türkiye tarihinde görüp görebileceğiniz programı ortaya koyduk.” Dedi.

 

Güncelleme Tarihi: 03 Mayıs 2015, 19:58

derik47

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER