Ortadoğu da her geçen gün daha kötü olaylar daha kötü savaşlar daha kötü ölümler ve katliamlar dur durak bilmiyor. Ortadoğu da beklenen ve olmayan barış bitiyor.
Dünya ve özellikle Ortadoğu bütünüyle ve hızlı bir şekilde savaş içerisine girmiş bulunmaktadır.
Sizler Ortadoğu halkları kendi kendinize bir ülke düşünün ki o ülkede o kutsal topraklarda arzu edilmeyen insanların gezdiğini ve cirit attığını…
Aynı şekilde,bu kutsal toprakların bütünlüğü korumak,ülkelerinde yeniden istikrar sağlamak için sınırları içerisin de terör örgütleri ile savaştıklarını…
Bu ülkelerin toprakların bütünlüklerine saygı gösterilmediği gibi de dış mihraklarla beraber bu ülkeyi de içeride vurmak isteyenleri göz göre göre besleyip,insanlığın ve yeryüzünün lanetlenmiş IŞİD ordusuna lojistik ve eleman desteği sağlanıyor,yardım ediliyor…
Ortadoğu da ki bazı ülkelerle beraber diğer dünya ülkeleri ki bunların içinde basında yer alan bir çok habere göre Türkiye’de yer almaktadır.El birliği ile bir ülkeyi daha bombardımana tutup paramparça etmenin yollarını arıyorlar…
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esed’in yönetimi gitsin diye barbarca bağıranlar,bugün de Suriye topraklarına girmek için neredeyse kendi ellerini ovuşturup,yüksek makamlardan gelecek vur emirlerini bekliyorlar…
Ortadoğu’nun kutsal ve bereketli topraklarının bitmeyen çilesi devam etmektedir.Ortadoğu toprakları yine ve her zaman ki gibi Siyonistlerin barbarların ve faşistlerin yardımı ile kanla yıkanmaktadır.
Bizler adaleti bilen,insanlara yardım etmeyi bilen barış ve kardeşliği bilen (sözde) devlet olarak ne yaptık neler yaptık ? Siyonistlerin barbarların faşistlerin ırkçıların kurduğu ve yeryüzünde katliamlar yapan IŞİD denilen Şeytan Ordusunu besledik bununla sınırlı kalmayıp onlara kol kanat gerdik.(Kaynak olarak bir çok yayın organı ve basında da yer almaktadır. Bakın: ( IMC TV Kanalı –Canlı yayında sınırı geçerken kameralara takılıyorlar.)
Sizlere soruyorum.Peki şimdi ne olacak?
Siyonistlerin kurduğu Deccal Ordusu IŞİD denilen insan azmanları Türkiye'nin içine ve sınırına dayanmış bir şekilde duruyor.
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesin de bütün topraklarında her noktasında savaştan kaçan mazlumlarla dolmuş.Ülke ekonomisi gerçekten de çok kötü duruma gitmekte,alışveriş pahalılıktan yapılmamaktadır.Ülkenin bütün her şeyine zaman gelmekte olup,başta elektrik ve doğal gaz olmak üzere ciddi zamlar yapılmakta ve devamı da beklenmektedir.
Ülkemizde her bölge özellikle Güneydoğu sınırları gün geçtikçe kaynayan bir kazan gibi ısınıyor.Sınırlarımızdan girenlerin çıkanların haddi hesabı yok,kendi sınırlarımızdan ülkeye giriş çıkış yapanlar belli değil,sınırlar sanki sınır değil de yol geçen hanı olmuş bir duruma gelmiş.Sınırlarımızın hemen bitişiğin de Siyonistlerin ve Batılı ülkelerin oluşturdukları Deccal Ordusu olan IŞİD bayrağı dalgalanmaktadır.
Bu Siyonist Deccal Ordusu teröristler,lanetlenmişler kimlerden güç alıyor ? Saçları sakalları birbirine karışmış lanetli şeytan ordusu IŞİD…
Ortadoğu ve bütün halklar top yekun savaş halindeyiz.Hep beraber savaşa hazırlanıyoruz.Ortadoğu bölgesinin bereketli toprakların da çıkarı olan ülkelerin (lanetlenmiş emperyalist güçlerin petrolü nasıl paylaşacaklarının hesabını yapmaktadırlar) mazlum halkları piyon olarak ileri sürmeleriyle kendi çıkarlarını korumaya çalışmaktadırlar.
Biz Türkiye Cumhuriyeti Ülkesi olarak,dış politika bölümünde sınıfta kaldık.Demokrasi ve özgürlük çizgisinden saptık.Kendi ülkenizde sulhla beraber cihandaki sulhu da yerine getiremediniz.İzlenen yanlış siyaset ve dış politikalar sebebiyle,dört tarafımızda da ne yazık ki dost ülkeler değil de düşman ülkeleriyle doldurmayı başarabildik.
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesi vatandaşları olarak biraz öz eleştiri yapmamız gerektiğini düşünüyorum.Bizler kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri mazlumlara ve özellikle dört tarafımızda ki ülke komşularımıza yaptık ve yapmaya devam etmekteyiz.Onların toprakların bütünlüklerine saygı göstermedik.
Ortadoğu da bugün meydana çıkan savaşın çanları çalıyorsa; Ortadoğu ve Dünya iki tarafa bölünmüşse ve biz Türkiye Cumhuriyeti Ülkesi olarak bu kargaşaların ve bu savaşın içinde taraf olmuşsak eğer,artık bizler de masum bir ülke ve mazlum bir halk değiliz ne yazık ki…
Savaş gaddarlıktır.Savaş insan varlığını sonlandırır.Savaş fakirlik getirir. Savaş topraklarda ki bereketi sonlandırır.Savaş,barışı yutar.Bir ülkenin kendi toprak bütünlüklerini bozmaya yönelik olan herhangi bir tehdit, lanetlenmiş Siyonistlerin kurdukları bütün terör örgütlerine verilen destekler,yeryüzünde ki bütün kamuoyunu yanlış yönlendirmelere yönelik olan en küçük bir açıklama dahi birer insanlık suçu olduğunu unutmamamız gerekir.
Bu işlenen katliamlara savaşlara ve suçlara ortak olan her kimse bir gün bunların hesabını vebalini ödemek zorunda kalacaklardır.
Ortadoğu’da savaş sirenlerinin yankısıyla, barış bu kutsal bereketli topraklardan almış başını arkasına bakmadan kaçıyor.
“Mehmet Kızılkaya”