banner113

MTDF: Kardeşliğimizi Provokasyonlara Kurban Etmeyelim

Radikal selefi örgüt IŞİD’in Suriye’nin Kobani kentine başlattığı saldırılar ile başlayan protesto gösterilerinin yatıştırılması amacıyla sivil toplum örgütleri harekete geçti.

MTDF: Kardeşliğimizi Provokasyonlara Kurban Etmeyelim
Protestolar sırasında çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesi, birçoğunun yaralanması ve maddi zararın milyonlarca lirayı bulması toplumu endişelendirdi. Özelikle birçok ilde Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) partisi ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) taraftarlarının karşı karşıya gelmesi ve can kayıplarının olması tansiyonu daha da yükseltti.

Bunun üzerine sağduyu çağrısı yapan STK’lardan Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF) yetkilileri yaşanan gerginliklerin son bulması için taraflarla çeşitli görüşmeler yaptı.
42 Dernekten oluşan federasyonu 9 kişilik yönetim kurulu heyeti DBP ve HÜDA-PAR il başkanlıklarına birer ziyaret gerçekleştirdi. Arabulucu heyeti taraflara sükûnet çağrısında bulundu.

İlk ziyareti DBP İl Başkanlığı’na yapan heyeti İl Başkanı Musa Alkan ve parti yöneticisi Ahmet Eken karşıladı. Yaklaşık bir buçuk saat süren ziyarette IŞİD’in Kobani saldırısı sonucu meydana gelen olaylar ve HÜDA-PAR ile yaşanan gerginlikler gündeme geldi. İl Başkanı Alkan tüm siyasi partiler gibi HÜDA-PAR’ı da bir siyasi parti olarak gördüklerini söyledi.

Alkan; “HÜDA-PAR’ın IŞİD terör örgütüne destek verdiğine inanmıyoruz. Siyasette rekabet olur; ama hiçbir şekilde HÜDA-PAR ile herhangi bir gerginliğin, şiddetin yaşanmasını tasvip etmiyoruz.”ifadelerini kullandı.

Arabulucu heyet daha sonra HÜDA-PAR İl Başkanlığı’na geçti. Heyeti İl Başkan Yardımcısı Avukat Abdulmenaf Baysal karşıladı.

Legal zeminde siyaset yaptıklarını belirten Baysal; “Bu güne kadar hiç bir zaman şiddet eğilimimiz söz konusu olmadı. Kimseye saldırmadık. Barışçıl bir ortamda siyaset yapmaktan başka amacımız yoktur.”şeklinde konuştu.

ORTAK AMACIMIZ BARIŞ VE HUZURDUR

Yaşanan protesto gösterilerinde can kaybının 41 olduğunu kaydeden MTDF Başkanı Mehmet Şerif Öter, olayların durması ve gerginliğin yatışması için aklı-selimin devreye girmesi gerektiğini kaydetti. Bölgenin 30 yıldan bu yana büyük bedeller ödediğini aktaran Öter, artık barış ve huzur ortamının sağlanması için gayret gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Öter, barış ve huzur için siyasetçilere, devlet adamlarına, din adamlarına, kanaat önderlerine, sivil toplum örgütlerine ve iş dünyasına çok ciddi sorumluluklar düştüğünü hatırlattı; kullanılan ve kullanılacak dilin yatıştırıcı, güven verici ve sorumlulukların bilincinde olmasını istedi.


Başkan Öter: “Bölgemizde 30 yıl boyunca yaşanan şiddet ortamında 50 binden fazla canımızı kaybettik. Birkaç yıldır süren ‘barış süreci’ ile halkta bir umut oluştu. Son günlerde meydana gelen şiddet olaylarında yaşanan can kayıpları ve tahribatlar ise herkeste endişe ve tedirginlik yarattı. Şuan Ortadoğu’da yaşananlar emperyal güçlerin bölgeyi yeniden dizayn etme, parçalama ve sömürme politikalarının bir parçasıdır. Ülkemizin ateş çemberinde olduğu bir dönemde başta siyasetçiler olmak üzere herkesin diline ve üslubuna dikkat etmesini istiyoruz. Sivil toplum örgütleri olarak kardeşin kardeşi katlettiği ‘Braküjî’ trajedileri görmek, yaşamak istemiyoruz. Bunun için dilimizin döndüğü gücümüzün yettiği yere kadar mücadele edeceğiz. Her iki partimizin olumlu yaklaşımlarından dolayı federasyon olarak teşekkür ediyoruz.” İfadelerini dille getirdi.

Güncelleme Tarihi: 14 Ekim 2014, 23:45

derik47

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER