banner113

ZAHİRECİLERDEN ÇAĞRI; YAKMAYIN

Yöremizin büyük bir kısmının temel geçim kaynağı tarım olduğundan, Haziran ayı bölgemiz, ilçemiz açısından bereket ayıdır. Buğday, arpa, mercimek hasadı yapıldıktan sonra ikinci mahsul olarak, biçilen ürünlerin yerine mısır ekimi yapılmaktadır.

ZAHİRECİLERDEN ÇAĞRI;  YAKMAYIN

                           

 Bu bölgede tarımcılık yapmak çok zahmetli ve diğer tarım bölgelerimize göre maliyet girdisi açısından çiftçilerimiz dezavantajlı durumdadır. Örneğin AKDENİZ, EGE, MARMARA Çiftçileri ayağına kadar gelen baraj suyu ile çok düşük maliyet ile sulama yaparken. Bizim cefakâr çiftçilerimiz kendi imkânlarıyla kazdıkları 800 metre kuyulardan elektrik gücüyle su çekerek sulama yapabilmektedir.

KIZILTEPE ZAHİRECİLER DERNEĞİ OLARAK hep söylüyoruz çiftçilerimiz velinimetimizdir. Çiftçi ürün üretiyor bizlerde ürün ticaretini yaparak ekmeğimizi kazanıyoruz. Bu bilinçle  bu güne kadar bilgimiz ve gücümüzün yettiği kadar dernek olarak çiftçilerimizin haklarını savunmaya çalıştık. Bundan sonrada daha çok hizmet etmek için elimizden geleni yapacağız.

Fakat bir hususta ilk kez bilinçsiz, duyarsız ve tamahkâr çiftçilerimize tepki verip, eleştirip ve kızacağız.

Son birkaç gündür yine anız yakmalar başladı amaç topraktaki saman ve yapancı otları masrafsız kestirmeden temizletmek bir an önce ikinci ürün olan mısır ekimini gerçekleştirmek.

Anız yakmanın toplumsal, sosyal, ahlaki, dini ve ekonomik açıdan fayda ve zararlarına bir göz atalım.

TOPLUMSAL açıdan bakıldığında yakılan anız çevreyi rahatsız eder, civardaki ekili alanlara zarar verir ve ortaya çıkan duman hava kirliliği oluşturur.

AHLAKİ, açıdan bakıldığında başkasına zarar vermek, rahatsız etmek ahlaksızlıktır. Hadisi şerif buyurur; CENNETE ancak güzel ahlak sahipleri girer.

DİNİ açıdan bakıldığında ekolojik sistemi, Dünyayı, doğayı yaratan yüce yaratıcı belli bir sistem, düzen içerisinde yarattığı tüm canlıların önemli görevleri vardır. Bilimsel olarak ispatlanmıştır. Toprakta yaşayan binlerce canlı böcek, haşere vs. her biri yüce yaratıcının izniyle birer laboratuar görevi yerine getirmektedir. Bilinçsizce binlerce canlıları yakmak haramdır. Toplum olarak bu konuda duyarsız kalıyoruz. Bu suçun vebali günahı Yüce ALLAH hepimize ödetiyor.

Daha birkaç gün önce rüzgâr fırtınası sonucu ne kadar buğday telef oldu.

Yaşanan kuraklıklar hepimize birer uyarı olamaz mı?  Kuranı Kerimde eğer suyunuz yerin dibine göçüverecek olsa, bu durumda kim size bir akarsu kaynağı getirebilir? (Mülk Suresi, 30

EKONOMİK anlamda bakıldığında, kısa süreli kar gibi görünse de, ileriye yönelik ciddi boyutlarda maddi zarardır.

Anız yakımı sonucu topraklarımız daha fazla çoraklaştığından, normalden fazla gübre kullanmamız gerekir. Anızı yakma sonucu ortaya çıkan hasarların birçoğunun telafisi mümkün değildir. Anızın yakılması sonucu, ilk yıllarda çiftçilerimiz erozyon dışında pek zararını görmezler. Yıllar geçtikten sonra toprağın çoraklaşması sonucu anlarlar. Çoraklaşan toprakta ekin yetişmez ama yapacak çok bir şey kalmaz. Anızların yakılmasıyla hayvan yemi olarak kullanılmasından başka, birçok yararı olan sap, saman yok edilmektedir.

Anızı yakmadan, samanı yararlı hale getirebiliriz. Tarım teknolojisi epey ilerlemiş. Saman öğütücü aletlerle samanı toz haline getirip toprağa karıştırıldığında kısa zaman sonra suni gübre düzeyinde faydalı olur. Toprağımızın ciğerini adeta kanser gibi çürüten azotlu,kimyevi gübrelerden daha faydalıdır.

Sonuç itibariyle bölgesel bir atasözümüz vardır. Nasihatten anlamayana söz kar etmez.

Ya paradan anlar veya kötekten. (cezadan)

Anız yakanlara verilen cezalar caydırıcı olmadığı gibi yasal boşluklar sayesinde yakanlar hep sıyrılıyorlar. Örnek anızı yanan çiftçiyi jandarma kumandanı çağırır Hasso  efendi neden anız yaktın diye sorar bizim çiftçi Hasso başlar yemine Welle kumandan Beg ben yakmadım, yoldan geçen biri sigarasını belki atmış yakmıştır. Yakanı tespit etmek için tanık gerek. Bu bölgede bu işe tanıklık yapmak düşman kazanmak demektir.

Bu konuda yetkililere iki önerimiz var.

Tarım bakanlığı yasal düzenlemeyle anızı yanan çiftçiyi direk suçlu bulacak. Nasıl ki vatandaşın bahçesinde suç aleti ele geçirildiği vakit mesken sahibi yasal olarak sorumlu tutulup cezalandırılıyorsa anız yakma konusunda emsal teşkil edilebilir. Cezası, da en az bir yıl ürün desteğinden men olabilir.

Anız yakmadan samanı değerlendiren duyarlı çiftçileri EK prim ile ödüllendirilerek, teşvik edilmeli.

Tarım milli servet olduğundan yetkilileri acilen göreve davet ediyoruz.

                                                                                                 

                                                                                            M. Şerif ÖTER

                                                                             ZAHİRECİLER DERNEĞİ BAŞKANI

Güncelleme Tarihi: 25 Haziran 2012, 12:49
YORUM EKLE
YORUMLAR
ş.a
ş.a - 12 yıl Önce

yeni akıllarına geldi. tarımla ilgili dernekler,kuruluşlar ne işe yarıyor anlamadım.ben çiftçi değilim ama yazık.çiftçimiz cahil zaten tarımla ilgili! olan dernek ve kuruluşlar bilinçlendirmek için çalışma yapmayacaksa kim yapacak.yanmadık tarla kalmamış şimdi açıklama yapıyorlar.

SIRADAKİ HABER