banner113

Halk Sürece Sahip Çıkıyor Siyasetçiler Kan Damlatıyor.!!

30 yıl boyunca yaşanan şiddet ve çatışmalar kardeşkanından beslenen rantçılar hariç bu ülkede yaşayan herkesin canını yaktı ve geleceğini karartı. Geçmişte yaşanan acıların detayına girmeyeceğim. Çünkü herkes bir şekilde acılar yaşamış ve bedel ödemiştir. Akan kanın durması için, barışın, huzurun ve kardeşliğin tesisi için Kürt sorununu demokratik yoldan çözüme kavuşturmak için, Abdullah Öcalan ile daha önce gizli yapılan görüşmeler 28 Aralık 2012’de dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan, Kürt sorununu çözmek için Hükümet İmralı’da yatmakta olan Abdullah Öcalan ile görüşmeler yaptığını açıkladı.
AK Parti Hükümeti Öcalan ile başlattığı çözüm süreci, radikal milliyetçilerin, şiddet ortamı sayesinde siyasi ve ekonomik saltanat kurmuş güçlerin olduğu bir Türkiye’de hiçte kolay değildi. Hele birde bu soruna dayanarak yol haritaları hazırlayan, çıkar sağlayan yaklaşık 20 Ülkenin varlığını hesaba katarsanız. Barış, çözüm sürecinin başarıya ulaşması ne kadar risk ve bedel ödenmesi gerektiğini tahmin etmek hiçte zor değil.
Kalıcı barış için, dönemin Başbakanı çözüm konusundaki kararlığını şu ifadelerle dile getirmişti. “Gerekirse baldıran zehir olsa içerim ” ve ”siyasi hayatıma mal olsa bile” sözler sarf etmişti.
Çünkü Kürt sorununu çözmek demek aynı zamanda Devletin resmi ideolojisine neşter atmak demekti. Türkiye sorunu demokratik, barışçıl bir şekilde çözdüğü takdirde, bölgede ve Dünyada kısa sürede süper güç olabilecek kapasite ve donanıma sahip olacaktır. Bunun için Hükümet tarihi bir inisiyatif aldı.
Böylesine hayati önemde ve ülkenin geleceği, kaderi olan çözüm, barış süreci.                         6-8 Ekim olaylarında ağır bir badire atlattı. Son günlerde tarafların zaman zaman sert ve tehditkâr açıklamalar yapmaları toplumu kaygılandırmaktadır. Bir taraf diyor ki şu adımı atmazsanız süreci bitiririz, öbür taraf sürece mecbur ve mahkûm değiliz diyor. Geçen günlerde siyasi taraflar kaygı verici söylemlerine yenilerini eklediler. Bir taraf sokak ve meydanlarla, öbür taraf akacak her damla kanın sorumluluğuyla siyasi tehditler savurdular.
Siyasi taraflar unutmasınlar ki bu tehditkâr söylemleri yüzünden çözüm süreci ve müzakereler biterse, Allah esirgesin akacak kanın sorumlusu olacaklardır. Çünkü halk sürece sahip çıktı, askerde, dağda evladını ciğerparelerini yitirenler barış, kardeşlik ve ülkenin geleceği adına fedakârca yaralarına tuz basarak barış çözüm süreci için siyasi taraflara tam yetki verirken, onlarda kan sözcükleri damlatıyorlar.
Hep birlikte kardeşliğe, sürece sahip çıkalım,sesimizi yükseltelim ve dua edelim..                                                        Kaygılıyız, kolay olmayacak ama olacak İnşallah.

YORUM EKLE