banner113

Kızıltepe’nin Fatih Projesi'ne ceza Yağdı

Kızıltepe’nin Fatih Projesi'ne ceza yağdı "Kızıltepe’nin Fatih Projesi" başlıklı yazısından dolayı soruşturma geçiren Mahmut SEMEN’e soruşturma sonunda adeta ceza yağdı. Bir "Uyarma", iki "Kınama" ve üzerinde ki birçok görevden el çektirilme cezası teklif eden Semen, müfettiş raporuna karşı, hazırladığı sekiz sayfalık savunmasını 21 Mayıs 2012 Pazartesi günü saat: 16.59’da inceleme bürosuna teslim ettiğini kendisine ait mamoste sitesinde soruşturma raporu ve savunmasını yayınlayarak duyurdu.

Kızıltepe’nin Fatih Projesi'ne ceza Yağdı
 
SAVUNMAMDIR

Başlığı altında,
Mehmet Akif Ersoy’un; "Ağzım kurusun… Yok, musun? Ey Adl-i İlahi!." cümlesi ile savunmasına başlayan Mahmut SEMEN,

Sokrates’in savunmasından yaptığı: "Lütfen tarzıma aldırmayın, iyi olabilir ya da olmayabilir; ama yalnızca sözlerimin haklı olup olmadığını düşünün ve yalnızca bunu dikkate alın. Çünkü yargıcın erdemi budur, tıpkı konuşmacının erdeminin gerçeği söylemek olması gibi" Alıntısıyla sona erdirmiştir.

“Aslında, savunma yapmanın bir anlamı olmadığını ancak tarihe bir belge bırakma adına savunma yaptığını: "Akkurtlar"’ın kendisini  yemeyi kafalarına koyduklarını, ancak  kolay bir lokma olmadığının da altını kalın çizgilerle çizmiştir.

“Uyarma"ları "Bronz", "Kınama"ları "Gümüş" ve "Görev iptallerini" de "Altın Madalya" olarak görüyor ve öyle değerlendiriyorum." diyen Mahmut SEMEN

Aldığı cezaları Olimpiyat madalyalarına benzeterek , "Kızıltepe’nin Fatih Projesi" yazısının Bronz, Gümüş ve Altın" bütün madalyaları topladığını söylerken. Mahmut SEMEN, "hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan" Asımın neslinden geldiğini, bu yüzden savunmasında ki madalya başarılarını "Üç Maymunu oynamama" ve "Dilsiz şeytan olmamaya" bağladığını yazmıştır.

Soruşturma raporunun yazısında "Yalan ve Hakaret" içermediği resmi olarak "tespit ve tescil" etmesine rağmen. Verilen cezaların çokluğundan ve görev iptallerinin raporda tam bir karşılığının olmamasını, cezalar verildikten sonra soruşturma açıldığına inandığını yani önce idam edildiğini daha  sonra yargılandığını ifade etmiştir.

Üzerinden alınması teklif edilen görevlerin hiçbirinin kendisinin "resmi görevi" olmadığını, sadece "o görevleri fahri" olarak yapıtığını, ancak fahri olarak yaptığı görevler bahane edilerek, asıl görevlendirmesinin iptali istendiğine dikkat çekmiştir savunmasında.


"Kızıltepe’nin Fatih Projesi" yazısında 24 saat önce 6 ay süreyle görevlendirilen bir personelin, birilerinin dayatması sonucu o görevlendirmenin iptali istendiği ve yerine vekilin korumasının kardeşi teklif edildiğini görünce, "bunun bir takdir gaspı ve mini bir darbe olduğunu" ve bu görevlendirmeden de yola çıkarak vekili işaret ettiğini, ancak vekilin yazısına gönderdiği tekzip metninden konunun kendisiyle alakalı olmadığı beyanları karşısında da: "Bu beyanlarını insanlar inandırıcı bulacaklar mı? Orasını bilemem. Ama Benim için inanmak her zaman inanmamaktan daha güzel ve anlamlı olmuştur. Bu yüzden inandırıcı buldum ve inandım. Söz konusu yazımda, onu itham ettiğim için kendilerinden özür dilerim." diyerek  savunmasında geçen en dikkat çekici ve şaşırtan cümlelerden biri olmuştur.

Soruşturma raporunda "kaymakam hakkında eleştirel bir yaklaşım bulunduğu açık seçik görülmektedir" tespitine de savunmasında itiraz eden Mahmut SEMEN; "Siz yazdıklarımı hiç anlamamışsınız" bunun doğru tespiti için edebiyatçılardan oluşan bir heyetten bilirkişi raporunu istediği gibi, kaymakamlığın da, bu yazısını eleştiri olarak aldığı ve rahatsızlık duyduğuna dair kaymakamlıktan da resmi bir yazıyı da savunmasında talep etmişlerdir.

Velev ki, eleştiri olsun Mehmet Akif Ersoy, zulüm ve haksızlıklar karşısında tepkisiz kalan yaratıcıya bile "Ağzım kurusun… Yok, musun? Ey Adl-i ilahi! " diyerek sitem edebiliyorken/eleştirebiliyorken, valiyi ve kaymakamı eleştirilemez birer varlık oldukları hangi kanun maddesinden çıkarıldığını sorar,

Atatürk’ü koruma kanunundan başka bir koruma kanununu bilmediğine de dikkat çekmişlerdir.

Hz. Osman’ı sevmediği için hakkında "Uyarma" cezası talep edildiğine dikkat çeken Mahmut SEMEN bu cezanın yetersiz olduğunu, bunun daha üst bir ceza olması gerektiğini dile getirirken, Hz. Osman içinde "Zorunlu sevme ve koruma" kanunu çıkarılmasını da istemiştir.

Mahmut SEMEN’ni asıl çıldırtan 17 Mayıs’ta kendi ve iki oda arkadaşı hakkında açılan yeni "taciz ve sarkıntılık" soruşturması olmuş. Bir e-mail ile bu yeni soruşturmadan haberdar olduğunu ifade eden Mahmut SEMEN.

Deyim yerindeyse yummuş gözünü açmış ağzını, ağzını bozmuş, bozmasına da, sonra Allah’ın kötü sözü açıkça söylemesini sevmediğini ancak kendisi gibi haksızlıklara uğrayanlara da kötü sözü söylemelerine izni verildiğini, buna rağmen gönlü bir türlü razı olmadığı için o kötü sözleri nokta noktalarla değiştirdiğini ifade etmiştir.

Bu iftiraya karşı savunmasında bir sayfadan fazla bir bölümü ayıran Mahmut SEMEN, Akkurtlar dediği yetki gaspçılarına da "ben kolay ölmem" dediği sayfada ki en çarpıcı paragrafını olduğu gibi siz okuyucularımızla paylaşmak için aşağıya alıyoruz.

"Sizler kilometrelerce uzaklardan bir problemi için servisimize gelen bir bayan öğretmenimize, "Hoş geldin Öğretmenim" dememizi "Taciz", "Buyur otur biraz soluklan" dememizi "Sarkıntılık" ve "bir çay" ısmarlamamızı "+18 sınırları içinde görecek kadar", insanlıktan nasibini almamış "Belhum Adal" mahlûklarsınız.

Ama bildiğim ve inandığım bir şey var "Genç Kızlar" ziyaret gibidirler, "Çarparlar!..." O yüzden hemen evinize gidin, "Karı ve kızlarınıza" sahip çıkın. Çünkü yakında "Çarpılacaksınız!"


Kendisini suçlayan maddelere de  itirazları var, semen'in o maddeler ile ilgili savunması ise şöyle;

1-"Kuruma ait bilgileri yetkisi olmadığı halde kamuoyuyla paylaşmak ve basına bilgi vermek"; dünyada ki her bir insan, Zulüm, haksızlık ve insan hakları ihlalleri karşısında, tepki göstermek için bir yerlerden yetki almaları gerekmiyor. İnsan olarak doğduğu gün zaten o yetkiyle beraber doğmuştur.

"Devlet Memuruna yakışmayan ifadeler kullanmak" suçlamasına, "Ben sadece doğru ve hak olanı söyledim. Doğru ve hakkı söylemek, devlet Memuruna yakıştırmıyor olabilirsiniz, ama ben kendime yakıştırıyorum ve bana yakışıyor da. "O zaman da ceza alırsınız!" dediğinizi duyar gibiyim. Olsun Cezalarda bana yakışıyor."

Ama "cezalarda bana yakışıyor" diye de, davadan vazgeçecek değilim. Bu davayı "Devlet Denetleme Kuruluna taşıyacağım."

 Diyerek davanın kolay kolay kapanmayacağının mesajını şimdiden veriyor. Zira semen bu dava neticelendiğinde dosyayı "SAVUNMAM" ismiyle kitap olarak yayınlayacağının haberini de vermiştir.

Mahmut Semen'in savunma metinleri, diğer bilgi ve belgelerle beraber değerlendirildiğinde ülke gündemini değiştirecek boyutlarda olduğundan  hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

***



1 -
Kızıltepe’nin Fatih Projesi
2 -
Tekzip Metni
3 -
Soruşturma Raporu
4 -
Savunma

 

 

Güncelleme Tarihi: 22 Mayıs 2012, 18:54
YORUM EKLE
YORUMLAR
ALEM
ALEM - 12 yıl Önce

tek bir allahin kulu kiziltepe yazar ve aydinlari gazetecileri bu haksizlik için tek kelime ettimi.
herkes susmuş. bu hiç adil değil. mahmut bey sizin yuvarlak masada lagaluga ettiğiniz o aydin sifatli adamlarinda tirişkadan olduğunu artik bilmeniz gerekir. fikir özgürlüğü basin özgürlüğü bu kiziltepede kaymakam haberleri yapmak ve zergandan bahsetmektir.

Süleyman
Süleyman - 12 yıl Önce

senin kadar cesur adam görmedim, görmemde. haktan hukuktan konuşan bir miletvekilin kadrolaşması ne acıdır. hani herkes eşittir ..............? burası istanbul-ankara değild,r burası kızıltepedir. böyle şeyler yapmaya devam edersen sen çok çok erken bitersin.

sedat aslan
sedat aslan - 12 yıl Önce

mahmut semen seni mücadelenden dolayı kutluyorum. sen ve arkaşların gurulu bir şekilde gezin. ......ı yanlış yönlendirenler belden aşağı vuruyorlar. bu ayıbı ............ mal etmemek gerekiyor. onları yanlış yönlendirenleri allaha havale edin o en güzel adaleti herzama güzel dağıtır. se bu hakaretin arkasında o kuruma göz dikenlerin olduğunu unutma.

vurun Mahmud'
vurun Mahmud' - 12 yıl Önce

Vurun Mahmud’a.
Vurun da aklı başına gelsin. Ne kardeşim sana ne oluyor da ulul emre itaatsızlık ediyorsun. Biliyorsun ulul emre itiaatsızlık öyle kınama,uyarı ya da yer değiştirme ile sonuclanmaz. Sonunda kelle bile gider. Dua et ki ADALET ehli vaktinde böyle bir günahı kebir işlemşsin. Yoksa evvel zaman olsa sonun hayra alemet olmazdı. Ey insan titre ve kendine gel. Sakın ha ulul emre itiaatsızlığı aklından geçirme. Ne güzel ADALETle yönetiliyoruz.

azad
azad - 12 yıl Önce

mahmut semene yazık ediliyor. vicdan sahibi insanlara yakışmaz bu hareketler. adam değiştirmekle siyasetmi yapılıyor. ordaki adamlar tanzanyadan mı gelmişler. onları değiştirmekle siyaset yaptığını sananlar kendileriyle aynada yüzleşip siyasetlerini gözden geçirmelidirler.

SIRADAKİ HABER